31 Mayıs 2012 Perşembe

İş adamları için "hususi" pasaport hazırladık!

Hükümet, yeşil pasaport uygulamasında en az bir milyon dolarlık ihracat yapan ve belli emniyet standartlarını uygulayan her firmaya 10 yeşil pasaport alma hakkı vermeyi planlıyor. 

7 bin şirketin yararlanacağı uygulama çerçevesinde bakanlık 70 bin yeşil pasaport vermiş olacak. Özellikle Avrupa ülkelerinin uygulamayı tanımama ve zorluk çıkarma ihtimalini göz önünde bulunduran bakanlık, tüm yeşil pasaport uygulamasını uluslararası anlaşmalarla tanınan "yetkilendirilmiş yükümlü" uygulamasına dayandırarak kullandıracak. Halihazırda uygulanan 'onaylanmış kişi statü belgesi'ne sahip firmalar, 'yetkilendirilmiş yükümlü belgesi' alabilecek. En az bir milyon dolarlık ihracat yapan, belirli emniyet ve güvenlik standartlarını sağlayan firmalara süresiz olarak yeşil pasaport verilecek. (30.05.2012 / Sabah)


İş adamlarına devlet özel bir uygulama ile zaten bir ayrımcılık olan "yeşil pasaport"un kapsamını genişleterek "hususi pasaport" vermeye hazırlanırken biz de bu imtiyazı zirveye taşıyalım, iş adamlarımıza "timsah derisi" pasaportlar verelim dedik!

Yeşil pasaport imtiyazdır, ayrımcılıktır. Vizesiz Avrupa, vizsesiz dünya, vatandaşlar arasında ayrımcılık yaparak sağlanamaz. Serbest dolaşım hakkı için mücadele vermesi gerekenleri yeşil pasaport imtiyazını koruma konusunda seferber edenler, bunların arasına şimdi de iş adamlarını katmaya çalışıyorlar. 


30 Mayıs 2012 Çarşamba

Yavaş yavaş ölürler seyahat etmeyenler...


ÖLMEYİN


Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler,
Yavaş yavaş ölürler okumayanlar,
Müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoş görmeyi barındırmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler,
İzzetinefislerini yıkanlar
Hiçbir zaman yardım
İstemeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklara esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyen,
Veya bir yabancı ile konuşmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
İhtiraslardan ve verdikleri heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı
Görmek istemekten kaçınanlar
Yavaş yavaş ölürler.
Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup istikamet değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin
Dışına çıkmamış olanlar.
Yavaş yavaş ölürler...



PABLO NERUDA

70 bin Yeşil Pasaportlu Asilzade Geliyor!


Hükümet, en az bir milyon dolarlık ihracat yapan ve belli emniyet standartlarını uygulayan her firmaya 10 yeşil pasaport alma hakkı verecek. 7 bin şirketin yararlanacağı uygulama çerçevesinde bakanlık 70 bin yeşil pasaport vermiş olacak. (30.05.2012 -Sabah)



28 Mayıs 2012 Pazartesi

Bianet: "Yeşil Pasaport Ayrımcıdır"

Bağımsız İletişim Ağı Bianet, okurlarına basın açıklamamızı "Yeşil Pasaport Ayrımcıdır" manşetiyle bugün duyurdu.


Haberde şöyle denildi:

İş insanlarına yeşil pasaport verilme planına Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri veSırtçantalılar Topluluğu tepki gösterdi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, bir hafta önce Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kendisine iş insanlarına yeşil pasaport sağlanması için talimat verdiğini belirtmişti.
Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri ve Sırtçantalılar Topluluğu, imtiyaz ve ayrımcılık olarak nitelendirdikleri yeşil pasaportun kapsamının genişletilmesine tepki gösterdi.
İki grup yaptığı ortak açıklamada, memurlara ve bürokratlara verilen yeşil pasaportun Anayasa'nın "kanun önünde eşitlik" ve "yerleşme ve seyahat özgürlüğü" maddelerine aykırı olduğu söylendi. Açıklamada, iş insanlarına da yeşil pasaport verilmek istenmesinin varolan ayrımcılığı arttıracağı belirtildi.

"Serbest dolaşım hakkına sahip çıkılmalı"

Yeşil pasaportun yarattığı ayrımcılığı ortadan kaldırmak için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulacağı belirtilen açıklama şöyle devam ediyor:
"Hükümetimizi, dünyanın en hızlı ikinci büyüyen ülkesinin, dünyanın en pahalı pasaport ücretini dünya ortalamasına düşürmeye, yurt dışına çıkış harcını kaldırmaya, Avrupa Birliği ülkelerinin haksız vize uygulamaları ile 'yeşil pasaport' gibi ayrımcılık yaratan uygulamalarla değil, kazanılmış 'serbest dolaşım hakkı'nı hayata geçirmek için mücadele etmeye davet ediyoruz."


Haber için lütfen TIKLAYIN!

26 Mayıs 2012 Cumartesi

Ekşi Sözlük'te Yeşil Pasaport ve Ayrımcılık Tartışması

"Yeşil Pasaport Ayrımcılıktır" kampanyası şu ana kadar sosyal medyadan sonra en çok Ekşi Sözlük'te ses getirdi, tartışıldı. Sözlük yazarları sıkı bir tartışmaya giriştiler, lehte ve aleyhte çok "entry" girildi. 


Bu tartışma haklar, özgürlükler ve ayrımcılık konusunda ülkemizde ne kadar büyük bir kafa karışıklığı olduğunu gösteriyor. Seviyenin zaman zaman düştüğü bu "görüşler" gerçekten kampanyamızın izleyeceği yolun aslında nasıl büyük ciddi engel ve dirençlerle karşı karşıya olduğunu da gösteriyor. 


İmtiyaz sahipleri (elbette tümü ya da her yeşil pasaportlu için bunlar söylenemez) imtiyazlarının tartışma konusu edilmesinden bile rahatsız, bunu "hak" olarak gören de var, "kıskançlıkla" suçlayan da. Kimse "eşitlik" peşinde değil, ayrıcalıklarını kaybetmeyi de asla düşünmüyor.


Aşağıya özellikle "negatif" ve "şaşırtıcı" düzeyde ayrımcı olanların bir kısmını alıntılamak istiyorum, (elbette bunlara çok güzel yanıtlar veren sözlük yazarlarına da teşekkür ederek):
bana şu fıkrayı anımsatan önerme;
şeytan yeni gelene cehennemi gezdirir. her ülkenin kendine ait kazanları vardır. her kazanın başında bir zebani. çıkmayı başaranı içeri iter. bir kazanda yoktur bu zebani: türkiye. yeni gelen sorar: “neden türkiye kazanında yok?”. cevap basittir: “onlar çıkanı aşağıdan çekiyor zaten”
mütakabiliyet esası gereği bizim vize uygulamadığımız ülkelerden aynı şekilde uygulama talep edilmesi hususunda kamuoyu yaratmak yerine "madem ki biz vizesiz biryere gidemiyoruz başkaları da gidemesin" mantığıyla hareket eden arkadaşlara tavsiyem hazır eliniz değmişken kırmızı pasaport için de başlatın aynı kampanyayı. o eksik kalmasın.(makbenah, 25.05.2012 10:07)
 tahammülsüzlük ve kıskançlık kokan bir önermedir. hazineden geçinmeli, ülke kalkınmasına tek kuruş katkısı olmayan bir çok devlet memuru ve ailesi yeşil pasaport alınca kimsenin sesi çıkmazken; ülkenin ekonomisini sırtlayan, 3 kuruş fazla ihracat yapayım diye o ülke senin bu fuar benim evinden, ailesinden haftalarca, aylarca uzakta kalan işadamlarına verilince mi uyandınız. bu mantıkla elçilik mensuplarına verilen kırmızı pasaportlar da ayrımcılık olmuyor mu?(stolenfiber, 25.05.2012 10:28 ~ 10:31)
mesele o kadar basit ki aslında. yeşil pasaport sahipleri bu ülkeye işleri dolayısıyla kanunen bağı olan ve bundan dolayı seyahat ettikleri ülkelere göç etme imkanı bulunmayan insanladır. vize talep eden ülkelerin vize talep etmelerinin en temel sebebi "sen bizim ülkeye gideceksin de sonra dönecek misin" sorunsalıdır. işte burda yeşil pasaport vize talep eden ülkelere tc devleti nezdinde bir nevi referanstır. yani daha basit bir anlatımla ; "bakın bu adam bizim memurumuz. sizin ülkeye yerleşemez,çünkü burda bize kanunen bağlı. göç etmeye kalksa dahi adamın götünden kan alırız" ın pasaportça söylenişidir.(ali mu, 25.05.2012 20:12 ~ 20:17)
bir yeşil pasaportlu olarak diyorum ki; yok öyle bir şey. ne ayrımcılığından bahsediyorsunuz siz? seyahat özgürlüğü engelleniyormuş, git sen onu sana vize uygulayan ülkelere söyle. ben yeşil pasaport alarak, senin özgürlüğünü kısıtlamıyorum. yeşil pasaport alamayanlar türkiye'den başka bir ülkeye gidemiyor mu? gidiyor. git, başvur, al vizeni, artık süresi ne kadarsa, git gez arkadaşım. ayrıca, sanki her yeşil pasaportu olan her ayın 2 haftasını yurtdışında geçiriyor sanki anasını satiim. bende var yeşil pasaport, daha yurtdışına çıkabildim mi? hayır. neyse, ayrıca gençler çok dar açıdan bakıyorsunuz her şeye. türkiye'de, dünya'da, o kadar çok ayrımcılık var ki, en son ağlayacağınız ayrımcılıktır bu ayrımcılık. bu olayın anca şu kısmına katılıyorum, "evet, iş adamları bu pasaporttan yararlanmamalı."son olarak beyler şu da ayrımcılık bence; (bkz: kırmızı pasaport)(dead and broken, 25.05.2012 20:15)
bir öğretmen çocuğu olarak savunan herkese eksiyi bastığım slogandır. he amk benim elimden yeşil pasportu alınca her ülkeye istediğin gibi girebileceksin.(neal cassady, 25.05.2012 20:40)
yanılgının pasaport hali: yok arkadaşım, yok öyle bir ayrıcalık! ben 22 yıllık devlet memuruyum; memur çocuğuyum; 3. dereceye yükseldiğim zaman ( yüksekokul mezunuyum, elbet yükseliniliyor yani bu dereceye) aldım bu yeşil pasaportu; çalışma yaşamının karşılığı olarak alınan ve şimdi nefretle üstüne laf edilen bir pasaportun sahibiyim; nefret edildiğinden dolayı vize evrakları toplamadan dünyada yaklaşık 198 ülkeye bilet alıp gitmenin rahatlığını yıllarımı verdiğim çalışma yaşamının bana vermesinden dolayı özür dileyecek olmadığım gibi övünecek de değilim. gönül ister ki bütün tc vatandaşlarına yeşil pas. versin herhangi bir hükümet böylece bürokrasiyi ve girilemeyen ülkeler sorununu bir kalemde silsin. e bunu yapmıyor hükümetler; ben greve çıkarken - cezayı, sürgünü ve birçok başka baskıyı göze alırken yanımda olmayan hatta küfredenler yeş,il pasaporta laf edince samimi olmuyor, kusura bakmayın. ne yapalım, yakalım mı yeşil pasaportlarımızı? yok, yakmayacağız, sizler ne zaman ki memurlara küfretmeyi bıraktınız, memur olmak için sınava girerken dahi bir yandan küfretmediğiniz zamanlarda bu hakları hep beraber almak iç,in mücadele ettiğimiz zamanlar siz de evropaya vizesiz gidebileceksiniz. ne kadaaa ekmek o kadaa köfte yani sevgili gri pasaportlu arkadaşım.(lula lilian, 25.05.2012 20:45 ~ 20:50)
yeşil pasaportu olmayan birtakım kişilerin eziklikleri sonucunda buldukları slogan.yeşil pasaporttan vize isteyip istememeyi türkiye cumhuriyeti'nin tasarrufunda zannetmektedir bunlar.gidin derdinizi avrupaya anlatın "bizi beenmiirmisiniz?" diye. fesatlar sizi.gerçi yarın öbür gün memurla evlenirseniz hemen deli gibi savunursunuz yeşil pasaportu. o yüzden münasip bir eş bulun kendinize hadi bakalım.(cayintasicayinkusu, 25.05.2012 20:56)
yeşil pasaportun tam olarak ne olduğunun anlaşılmadığını gösteren yargı. yeşil pasaport devletin kendi memurlarına ve onların ailelerine tanıdığı bir imtiyaz değildir.
türkiye cumhuriyeti vatandaşlarına başta schengen alanına üye ülkeler olmak üzere avrupa birliği üyesi ülkeler vize uygulamaktadır. istenildiği kadar bizim serbest dolaşım hakkımız vardı, biz istediğimiz gibi gezebilmeliyiz, tozabilmeliyiz denilsin pratikte işler öyle yürümez. bu olay ne kadar sahiplenirse sahiplenilsin sorun oluşturan bazı realiteler ortadan kalkmadıkça bu iş de pratiğe dökülemez.
schengen alanını oluşturan 26 ülkenin* veya avrupa birliği üyesi 27* ülkenin sınır güvenliği konusunda kendi içinde uygulaması gereken belli başlı kurallar vardır. özellikle avrupa birliği ekonomik olmasının yanında siyasi de bir örgütlenmedir ve göç, kaçakçılık vb politikaların belirlenmesinde ortak kararlar vermek zorundadır. bu bağlamda yaklaşık türkiye yaklaşık 75*milyonluk nüfusu ile bu ülkelere göre potansiyel bir göç kaynağıdır. bu ülkeler kendi vatandaşlarının iş refahının korunması kapsamında da realist davranarak vize uygulamasına gitmektedir. ben göç etmem, sırtıma çantamı vurup gezeceğimci kısım için sorun işin bu kısmında başlıyor gibi. sadece belli bir grup düşünüldüğü için vize uygulamasının haksız ve saçma olduğu zannediliyor. saçmalamayın kardeşim, kafayı büyük şehirlerden biraz dışarı çıkartın. adamın ağzında dişi ayağında ayakkabısı yok. x ülkesinde ayda 1000euro maaş vereceğiz + sosyal imkanlar denilse tası tarağı toplayıp göçer gider, sen hala ne gezmesinden ne tozmasından bahsediyorsun?
fakat bu sefer de şöyle bir durum ortaya çıkıyor. türkiye ne herkesin başka yerlere göç edeceği durumda bir ülke ne de tüm nüfusun bolluk bereketlilik içinde yaşadığı bir yer. yukarıda bahsettiğim ülkelerin vize uyguladığı ülkeler içinde belki de en eli yüzü düzgün ülke. bu durum da işin içine girince hem sadece iş, eğitim, turizm gibi amaçlarla seyahat edebilecek bir grup hem de ilk fırsatta tası tarağı toplayıp gidecek bambaşka bir grup ortaya çıkıyor ki ikisinin de sayısı çok ciddi rakamlarda. iş bu şartlar altında schengen alanını oluşturan ülkeler(ab değil) devletin göç etmeyeceklerine kefil olabileceği belli bir grubu vizeden muaf tutabiliyor. bu kapsama giren vatandaşlara da yeşil pasaport veriliyor. vize rejimleri incelendiğinde görülecek ibare, yeşil pasaporta x ülkesi 90 güne kadarki seyahatlerde vize uygulamamaktadır' örneğinde bir şey olacaktır. yani yarın birgün isteyen ülke yeşil pasaporta da vize uygulayabilir. vize uygulaması pasaportu veren değil, ona giriş işlemi yapan ülkenin tekelindedir.
yani bu şartlar altında yeşil pasaport imtiyazdır ya herkese verilsin ya da kaldırılsın yaklaşımı hayalperestlikten başka bir şey değildir. herkese verildiği takdirde yeşile de vize uygulanır. yeşil pasaport işadamlarına da veriliyor ayrımcılık bu yaklaşımı da bu hayalperestliğin ürünüdür. zaten kolayca uzun süreli vizeler alabilecek insanlar basitçe bir angaryadan kurtarılır bu uygulama ile en fazla.
not: evet yeşil pasaport sahibiyim.

(das auto, 25.05.2012 20:59)
buna sahip olmayanlar eğer sahip olsaydı olsaydı kesinlikle ayrımcılık değil, sahip olanların elinde olmasaydı kesinlikle ayrımcılık diyecekleri pasaport türü.(sarpito, 25.05.2012 21:12) 
Tüm yorumları okumak için lütfen TIKLAYIN!

Basın Açıklamamız Habertürk'te!



Basın açıklamamız Habertürk'ün internet sitesi'nde "Yeşil pasaport ayrımcılık mı?" başlığıyla dün yayımlandı:


Yeşil pasaport ayrımcılık mı?
İşadamlarına verilecek olan 'Yeşil pasaport' tartışma konusu oldu... Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri ve Sırtçantalılar  Topluluğu yaptığı açıklamayla Yeşil pasaportu protesto etti...

İşte o açıklama:
Yeşil Pasaport imtiyazdır, ayrımcılıktır!
Yeşil pasaport Anayasamızın “kanun önünde eşitlik” ve “yerleşme ve seyahat özgürlüğü” maddelerine aykırıdır! Eşitlik ilkesi açıkça çiğnenmektedir.

İşadamlarına da yeşil pasaport verilmesi ayrımcılığı artıracaktır. Hangi meslek grubu olursa olsun bu kapsam genişletilerek “ayrımcılık” kalıcı hale getirilemez. Avrupa Birliği ülkelerinin haksız vize uygulamalarıyla mücadelenin yolu, kazandığımız “serbest dolaşım hakkına” sonuna kadar sahip çıkmak, yeşil pasaport gibi yan yolları genişletmeye son vermekle mümkündür. Yeşil pasaportun yarattığı “ayrımcılığı” Anayasa Mahkemesine bir davayla taşıyacağız.

Eşitlik ve seyahat özgürlüğü temel bir insan hakkıdır ve Anayasamız tarafından da güvence altına alınmıştır. Bizler Türkiye Cumhuriyeti’nin müşterisi değil, yurttaşlarıyız!

Devlet, 12 Eylül askeri darbesinden sonra özellikle Avrupa Birliği ükelerinin vize uygulamalarına başlaması nedeniyle memur /bürokratlarına (ailelerine) bu ülkelerde vize ve ayrıca “harç” kolaylığı sağlayan “yeşil pasaport” uygulamasına geçti. Dünyada bir benzeri olmayan bu pasaport türü vatandaşlar arasında ciddi bir “ayrımcılığa” yol açmışken şimdi bunun kapsamının belli koşulları yerine getiren iş adamları için de genişletileceği açıklandı.

Biz Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri ve Sırtçantalılar Topluluğu olarak yeşil pasaportun, Anayasamızın “kanun önünde eşitlik” ve “yerleşme ve seyahat özgürlüğü”nü güvence altına alan 10. ve 23. maddelerine aykırı olduğunu düşünüyoruz. Hangi meslek grubu olursa olsun bu kapsam genişletilerek “ayrımcılık” kalıcı hale getirilemez.

Memur ve bürokratlar için "hizmet pasaportu" gibi ayrı bir pasaport çeşidi varken, ailelerini de kapsayacak bir biçimde vize ve harç kolaylıkları sağlayan "yeşil pasaport" uygulaması tam bir ayrımcılık abidesi gibi dururken, şimdi bunlara bir de iş adamlarına verilecek yeşil pasaport eklenmesi kabul edilemez.

Bir yandan Avrupa Birliği ülkeleri çoktan sonlandırmaları gereken vizeleri, fahiş harçları tam bir işkenceye dönüştürürken, diğer yandan kendi devletimiz bize “ayrımcılık” uyguluyor.

Anayasamız tarafından da güvenceye alınan eşitlik ilkesi ve temel bir insan hakkı olan “seyahat özgürlüğümüzü” ihlal eden bu pasaportun külliyen kaldırılmasını istiyoruz!

Hükümetimizin tüm dünyada Türkiye’ye konan vizelerin kaldırılması için uğraşırken bu ayrımcılığın kendi politikalarıyla çeliştiğini düşünüyoruz. TBMM’de birçok milletvekilinin yeşil pasaportun kapsamının genişletlemesini isteyen kanun değişikliği teklifleriyle de bu ayrımcılığın artarak süreceği kaygısını taşıyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının Avrupa Birliği'nde kazandığı serbest dolaşım hakkına sonuna kadar sahip çıkmak, bunu asla pazarlık konusu yapmamak gerekir. Çipli pasaport, sınır güvenliği, geri kabul anlaşmasında somut adımlar atarken yeşil pasaport için yapılacak pazarlıklar, aslında AB'ye yaramakta vize mücadelesini akamete uğratmaktadır. Ayrıca yeni pasaport yasasında yeşil pasaport ayrımcılığının son bulmasını beklerken iş adamlarına yönelik yaygınlaştırma çabası tam bir çelişkidir.

Hükümetimizi, dünyanın en hızlı 2. büyüyen ülkesinin, dünyanın en pahalı pasaport ücretini dünya ortalamasına düşürmeye, yurt dışına çıkış harcını kaldırmaya, Avrupa Birliği ülkelerinin haksız vize uygulamaları ile “yeşil pasaport” gibi ayrımcılık yaratan uygulamalarla değil, kazanılmış “serbest dolaşım hakkı”nı hayata geçirmek için mücadele etmeye davet ediyoruz.

Bizler aklına gelen her sorunu imtiyaz veya ayrımcılık yaratarak çözmeyi düşünen vekiller değil , yurttaş ve hak odaklı düşünen, haklarımızı genişleten çözümler ve hizmetler üreten vekiller istiyoruz.

Temel haklar konusunda yansıtılan her haberi, içeriğine bakmadan manşetten “müjde”olarak veren medyamızın, eğer manşetten “yorum” yapacaklarsa bunu temel hak ve özgürlükler perspektifinden yapmasını bekliyoruz.

Tüm mecralarda ve sosyal medyada bu konuda başlattığımız “yeşil pasaport ayrımcılıktır” kampanyasıyla bir yandan kamuoyunda farkındalık yaratmayı sürdürürken, diğer yandan yeşil pasaportun yarattığı “ayrımcılığı” Anayasa Mahkemesine bir dava olarak taşıyacağımızı kamuoyuna duyurmak istiyoruz.

Eşitlik ve seyahat özgürlüğü temel bir insan hakkıdır ve Anayasamız tarafından da güvence altına alınmıştır. Bizler Türkiye Cumhuriyeti’nin müşterisi değil, yurttaşlarıyız!

Değerli Basın mensuplarına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri - Sırtçantalılar Topluluğu

24 Mayıs 2012 Perşembe

Basın Açıklaması: Yeşil pasaport imtiyazdır, ayrımcılıktır!


BASIN AÇIKLAMASI 

24.05.2012 

Yeşil pasaport imtiyazdır, ayrımcılıktır! 

  • Yeşil pasaport Anayasamızın “kanun önünde eşitlik” ve “yerleşme ve seyahat özgürlüğü” maddelerine aykırıdır! Eşitlik ilkesi açıkça çiğnenmektedir. 
  • İşadamlarına da yeşil pasaport verilmesi ayrımcılığı artıracaktır. Hangi meslek grubu olursa olsun bu kapsam genişletilerek “ayrımcılık” kalıcı hale getirilemez. 
  • Avrupa Birliği ülkelerinin haksız vize uygulamalarıyla mücadelenin yolu, kazandığımız “serbest dolaşım hakkına” sonuna kadar sahip çıkmak, yeşil pasaport gibi yan yolları genişletmeye son vermekle mümkündür. 
  • Yeşil pasaportun yarattığı “ayrımcılığı” Anayasa Mahkemesine bir davayla taşıyacağız. 
  •  Eşitlik ve seyahat özgürlüğü temel bir insan hakkıdır ve Anayasamız tarafından da güvence altına alınmıştır. Bizler Türkiye Cumhuriyeti’nin müşterisi değil, yurttaşlarıyız! 

Devlet, 12 Eylül askeri darbesinden sonra özellikle Avrupa Birliği ükelerinin vize uygulamalarına başlaması nedeniyle memur /bürokratlarına (ailelerine) bu ülkelerde vize ve ayrıca “harç” kolaylığı sağlayan “yeşil pasaport” uygulamasına geçti. Dünyada bir benzeri olmayan bu pasaport türü vatandaşlar arasında ciddi bir “ayrımcılığa” yol açmışken şimdi bunun kapsamının belli koşulları yerine getiren iş adamları için de genişletileceği açıklandı.

Biz Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri ve Sırtçantalılar Topluluğu olarak yeşil pasaportun, Anayasamızın “kanun önünde eşitlik” ve “yerleşme ve seyahat özgürlüğü”nü güvence altına alan 10. ve 23. maddelerine aykırı olduğunu düşünüyoruz. Hangi meslek grubu olursa olsun bu kapsam genişletilerek “ayrımcılık” kalıcı hale getirilemez.

Memur ve bürokratlar için "hizmet pasaportu" gibi ayrı bir pasaport çeşidi varken, ailelerini de kapsayacak bir biçimde vize ve harç kolaylıkları sağlayan "yeşil pasaport" uygulaması tam bir ayrımcılık abidesi gibi dururken, şimdi bunlara bir de iş adamlarına verilecek yeşil pasaport eklenmesi kabul edilemez.

Bir yandan Avrupa Birliği ülkeleri çoktan sonlandırmaları gereken vizeleri, fahiş harçları tam bir işkenceye dönüştürürken, diğer yandan kendi devletimiz bize “ayrımcılık” uyguluyor.

Anayasamız tarafından da güvenceye alınan eşitlik ilkesi ve temel bir insan hakkı olan “seyahat özgürlüğümüzü” ihlal eden bu pasaportun külliyen kaldırılmasını istiyoruz!

Hükümetimizin tüm dünyada Türkiye’ye konan vizelerin kaldırılması için uğraşırken bu ayrımcılığın kendi politikalarıyla çeliştiğini düşünüyoruz. TBMM’de birçok milletvekilinin yeşil pasaportun kapsamının genişletlemesini isteyen kanun değişikliği teklifleriyle de bu ayrımcılığın artarak süreceği kaygısını taşıyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının Avrupa Birliği'nde kazandığı serbest dolaşım hakkına sonuna kadar sahip çıkmak, bunu asla pazarlık konusu yapmamak gerekir. Çipli pasaport, sınır güvenliği, geri kabul anlaşmasında somut adımlar atarken yeşil pasaport için yapılacak pazarlıklar, aslında AB'ye yaramakta vize mücadelesini akamete uğratmaktadır. Ayrıca yeni pasaport yasasında yeşil pasaport ayrımcılığının son bulmasını beklerken iş adamlarına yönelik yaygınlaştırma çabası tam bir çelişkidir.

Hükümetimizi, dünyanın en hızlı 2. büyüyen ülkesinin, dünyanın en pahalı pasaport ücretini dünya ortalamasına düşürmeye, yurt dışına çıkış harcını kaldırmaya, Avrupa Birliği ülkelerinin haksız vize uygulamaları ile “yeşil pasaport” gibi ayrımcılık yaratan uygulamalarla değil, kazanılmış “serbest dolaşım hakkı”nı hayata geçirmek için mücadele etmeye davet ediyoruz.

Bizler aklına gelen her sorunu imtiyaz veya ayrımcılık yaratarak çözmeyi düşünen vekiller değil , yurttaş ve hak odaklı düşünen, haklarımızı genişleten çözümler ve hizmetler üreten vekiller istiyoruz.

Temel haklar konusunda yansıtılan her haberi, içeriğine bakmadan manşetten “müjde”olarak veren medyamızın, eğer manşetten “yorum” yapacaklarsa bunu temel hak ve özgürlükler perspektifinden yapmasını bekliyoruz.

Tüm mecralarda ve sosyal medyada bu konuda başlattığımız “yeşil pasaport ayrımcılıktır” kampanyasıyla bir yandan kamuoyunda farkındalık yaratmayı sürdürürken, diğer yandan yeşil pasaportun yarattığı “ayrımcılığı” Anayasa Mahkemesine bir dava olarak taşıyacağımızı kamuoyuna duyurmak istiyoruz.

Eşitlik ve seyahat özgürlüğü temel bir insan hakkıdır ve Anayasamız tarafından da güvence altına alınmıştır. Bizler Türkiye Cumhuriyeti’nin müşterisi değil, yurttaşlarıyız!

Değerli Basın mensuplarına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri - Sırtçantalılar Topluluğu

İrtibat:
O. Suat Özçelebi (Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri) / Onur İnal (Sırtçantalılar Topluluğu)
T: 0212 2665440 F:0212 2664991 E: seyahatozgurlugu@gmail.com

http://www.seyahatozgurlugu.com
http://sirtcantalilar.com/

Twitter: @seyahatozgurluk
@sirtcantalilar

22 Mayıs 2012 Salı

Anayasanın eşitlik ilkesi çiğneniyor


YEŞİL PASAPORT AYRIMCILIKTIR!


İmtiyaz değil hak mücadelesi yapıyoruz!

İş adamlarına "yeşil pasaport" verileceğini okuyunca çok şaşırmadım. Çünkü ülkemizde temel bir sorunu çözemiyorsanız yanından dolaşmak, geçici "çözümler" üretmek bir alışkanlık. Avrupa Birliği ile "vize" sorunu başladıktan sonra kendi kendimize uydurduğumuz "çözümlerden" biri olan "yeşil pasaport" da böyle bir yaklaşımın örneği niteliğinde.

Yurttaş ve hak odaklı düşünmeyi bir türlü başaramayan devlet, "seyahat özgürlüğü" Anayasal ve temel bir insan hakkı olmasına rağmen, bu konuda "ayrımcılığa" yol açacak "imtiyazlar" yaratmaktan kendini bir türlü alamıyor. Tabi sadece devlet böyle düşünmüyor, medya da aynı, haberin verilişine baksanıza: "İş adamlarına yeşil pasaport müjdesi!"



Memur ve bürokratlar için "hizmet pasaportu" gibi ayrı bir pasaport çeşidi varken, ailelerini de kapsayacak bir biçimde vize ve harç kolaylıkları sağlayan "yeşil pasaport" uygulaması tam bir ayrımcılık abidesi gibi dururken, şimdi bunlara bir de iş adamlarına verilecek yeşil pasaport eklenecek... Üstelik onların aralarında da ayrımcılık yapılıyor, şöyle bir şey uydurulmuş: "onaylanmış kişi statüsü".

Peki kim bu "onaylanmış kişi"?: En az 1 milyon dolarlık ihracat yapan ve hayali ihracat, kaçakçılık gibi suç işlemeyenler. Sanki yeni bir KAST sistemi kuruyoruz.

Devletin/hükümetin aslında bu konuda yapacağı iş bir tane: Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının Avrupa Birliği'nde kazandığı serbest dolaşım hakkına sonuna kadar sahip çıkmak, bunu asla pazarlık konusu yapmamak. Örneğin çipli pasaporta geçtik, sınır güvenliği konusunda da özel güvenlik yasası çıktı (sanırım) şimdi geri kabul anlaşması restlerini görmek, "hadi bakalım" diyebilmek. Yeşil pasaport, bu pazarlığın aslında AB'ye yarayan bizi ayrımcılığa sürükleyen bir sonucudur. Kapsama girenleri çok genişlettiğimiz için (AB'den gelen vize tehditleriyle) daraltılmıştı, hatta yeni pasaport yasasında bu kapsamın %90 azaltılacağı iddia ediliyordu, şimdi yeniden genişletiliyor gibi.

Devlet aklı bir yerde tıkanırsa, sadece imtiyaz ve ayrımcılığa yöneliyor, bu şimdinin sorunu değil 30 yıldır pasaport konusunda biz tüm "sıradan yurttaş"ların sorunu, yaygın eşitsizliğin bariz örneklerinden biri. Sanmayın ki bu sadece iş adamları için düşünüldü, daha geçenlerde gazetecilere de bu havuç uzatıldı... TBMM'de bekleyen kanun değişikliği tekliflerini söylemiyorum bile, avukatlardan, doktorlardan, muhtarlara kadar yeşil pasaport talepleri sırada bekliyor.

Yapılan yanlışlığı farkedip karşı koyan iş adamları da var, onları da anmak gerek:
"İzmir Ticaret Odası Başkanı Demirtaş, "Bizim istediğimiz yeşil pasaport değil. Bizim istediğimiz Türk Milleti'nin her ferdinin bir Malezyalı, bir Japon gibi Avrupaya ve dünyanın diğer ülkelerine pasaportu ile hiçbir vize almaksızın dünyayı gezmesidir"

Türkiye'de sadece "belli" çevrelerin "seyahat" ettiği "zannedildiği" için bu konudaki toplumsal muhalefetin ve hak mücadelesinin bu saçmalıklara gücünün yetemeyeceği gibi sanki bir inanç da var.

Düşünsenize dünyanın en pahalı pasaportunu devletimiz bize satıyordu. 2 yıl önce kampanya kıyamet, ücretleri %50 düşürdük. Ama sonuçla yetinemedik. Çünkü ücreti düştüğü halde ve hala dünyanın en pahalı pasaportuna sahibiz. "Niye en pahalı?" diye soruyorsunuz.

Yanıt: TIS!

Yeşil pasaport konusunda muhalefet oluşturmak daha zor, aynı şekilde ucu bir biçimde bize, çevremize ulaşan "imtiyazlar" konusunda çok duyarlı olduğumuz için. Duyarlılık hak mücadelelerinde ne kadar pasif ise, imtiyazları kaybetmemek için o kadar aktif olabiliyor. Çünkü neredeyse herkes "eşit" olmak değil, ayrıcalıklı olmak istiyor.

"Yeşil pasaport ayrımcılıktır." diye Twitter'da kampanyamız uç verdiğinde hemen "seyahat özgürlüğü" savunucularının da bir kısmından "pasaportuma dokunma" sesleri gelmeye başladı. E ama hani herkese "seyahat özgürlüğü" idi.

Yeşil, mor, bordo ne olursa olsun, bir yurttaşın nüfus kağıdı gibi sadece yurt dışında kullandığı kimlik belgesi olan pasaport, herkes için "eşit" olmalıdır. Devlet müşteri gibi vatandaşına bunu fahiş bir ücretle satmamalıdır. Dünyada ortalama 50 dolar olan pasaportu bordo olduğu zaman 446, yeşil olduğu zaman 62,5 liraya SATAMAZSIN! Bazılarının daha "eşit" olduğu bir ülkede yaşamak istemiyorsanız, çözüm basit!: Eşitlik istiyoruz, ayrımcılığa son verin!

Sesimizi, ses çıkarmazsan, haykırmazsan bir türlü kendine gelmeyen "imtiyaza odaklı devlet aklına" duyurmak için yine yükselteceğiz.

"Yeşil Pasaport Ayrımcılıktır" kampanyamıza destek verin, Anayasal haklarımıza birlikte sahip çıkalım!

Yeşil pasaport konusunda içeriğindeki bazı düşüncelere katılmasam da birçok konuyu bir arada toparladığı için yararlı bir blog yazısı lütfen bkz:
http://www.havayolu101.com/2010/07/15/yesil-pasaportun-statusu/

4 Mayıs 2012 Cuma

1 Mayıs 2012 Salı

1 Mayıs'ta Taksim'de "Seyahat Özgürlüğü" istedik!


1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri de Taksim'de, alanlardaydı. Temel hak ve özgürlükler konusundaki taleplerimizi bir kez daha tekrarlamak için oradaydık. Dayanışma gününde hepimiz için "seyahat özgürlüğümüzü geri istiyoruz", "Türkiye Cumhuriyeti'nin Müşterisi değil yurttaşıyız" diye haykırdık.

Seyahat özgürlüğü temel bir insan hakkıdır ve bu hakkımızı Türkiye'de ve dünyada ihlal eden her şey ve herkes ile sonuna kadar mücadele edeceğiz. Hep birlikte...