27 Aralık 2011 Salı

Özbekistan'da 18, Türkiye'de 225 dolar!

Dünyanın en pahalı pasaportu, T.C. pasaportu. Üstelik bu her geçen gün tescilleniyor. Birçok ülke vatandaşlarına çok düşük ücretlerle pasaport dağıtmaya başladı. Bu konuda Zaman gazetesinde çıkan en son haberi sizlerle paylaşmak istiyorum:


Özbekistan'da ilk olarak başkent Taşkent'te verilmeye başlanan biyometrik pasaportların ülke genelinde dağıtımına geçildi.


Uzun süredir hazırlık aşamasında olan Özbekistan, cipli pasaport olarak bilinen biyometrik pasaportları verme işlemini yaygınlaştırdı. Diplomatik, genel ve hususi olmak üzere üç türden oluşan pasaportlar, artık on gün içinde başvuru sahiplerine ulaştırılabilecek. İlkleri bakanlık ve teşkilat mensupları ile daha çok yurtdışı bağlantılı çalışanlara verilen yeni pasaportlar artık isteyen herkese verilebilecek.Yeni pasaportlar, yaklaşık 32 bin suma(yaklaşık 18 dolar) mal olacak.


Özbekistan vatandaşlarının kullandığı eski pasaport ve Özbekistan vatandaşı olmayanların ülke içinde kullandığı kimlik belgelerinin geçerlilik süresi ise 31 Aralık 2015 itibariyle sona erecek. Bu süreye kadar eski pasaportların yenileriyle değiştirilmesi gerekiyor.


Pasaportlar, 16 yaşa kadarkilere beşer, yukarısındakilere ise 10'ar yıl süreyle verilecek.


Kaynak: Zaman-26.12.2011

20 Aralık 2011 Salı

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'ndan talebimdir.

20.12.2011

Anayasa Uzlaşma Komisyonunun Değerli üyeleri

Anayasamızın “seyahat özgürlüğü”nü düzenleyen 23. Maddesinin yurttaşlarımızın “seyahat özgürlüğü” haklarını koruyamadığı için yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Seyahat özgürlüğü bir temel "insan hakkı"dır.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 13. Maddesinde belirtilmiştir:
“1. Herkesin bir devletin toprakları üzerinde serbestçe dolaşma ve oturma hakkı vardır. 
2. Herkes , kendi ülkesi de dahil olmak üzere, herhangi bir ülkeden ayrılmak ve ülkesine yeniden dönmek hakkına sahipti
r.”

12.Eylül.2010 tarihinde yapılan referandumla değiştirilen T.C. Anayasası’nın Yerleşme ve seyahat hürriyeti başlığı altındaki 23. maddesi de bu hakkı şöyle tanımlamaktadır:

“Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;
Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.
Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle ve hakim kararına bağlı olarak sınırlandırabilir.
Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.”


Bu yeni değişiklikle "seyahat özgürlüğü" sadece suç soruşturması ve kovuşturması nedeniyle hakim tarafından sınırlandırılabiliyor ve artık bunun dışında sınırlandırılamıyor.

Ancak Türkiye’de başka ve daha büyük bir sınırlandırma var: Devletin vatandaşlarına vermek zorunda olduğu, uluslararası kimlik belgesi olan pasaportlar, harçlar kanunu gereğince her yıl otomatik zamma tabi.

Üstelik bu pasaportlar “dünyanın en pahalı pasaportları”, dünyada biyometrik 10 yıllık pasaportların ortalama ücreti 50 dolar, bizim ülkemizde 225 dolar. Ayrıca vatandaşlardan bir de yurt dışına çıkış harcı alınıyor.

Asgari ücretin yaklaşık 700 TL olduğu ülkemizde, (837 lira olan brüt asgari ücret 2012 yılında 888 liraya çıkacak) bir kişinin veya bir ailenin ciddi sıkıntılar yaşamadan bu ücretlerle pasaport sahibi olması, yurt dışına çıkması olanaksız. Bu durumun Anayasal hakkımız “seyahat özgürlüğü”nü açıkça ihlal ettiğini düşünüyorum.

“Seyahat özgürlüğü”nün temel bir insan hakkı olmasının yanında bir ülkenin insanlarının, kültürünün, ekonomisinin, uluslararası ilişkilerinin gelişmesindeki olumlu rolü, uzun zamandır tüm dünya tarafından kabul edilmektedir. Ama öyle bir yönü daha vardır ki onu da Amerikalı yazar Mark Twain’in sözleri ile vurgulayalım: “Ön yargı, taassup ve dar görüşlülüğün en iyi tedavisi seyahattir.”



Bu konuda;

Yeni Anayasamızda ilgili maddede (23.) yapılacak küçük bir değişiklikle, yüksek pasaport harç ve ücretleriyle elimizden alınan “seyahat özgürlüğü” kısıtlamalarına, harçlar kanunu bahane edilerek pasaportlara her yıl zam yapılmasına bir engel konulabilir düşüncesindeyim.

Bu değişiklik talebimin Anayasa değil, yasalarda yapılacak bir düzenlemeyle çözülebileceğini düşünebilirsiniz. Ancak yasal bir düzenleme, hükümetlere vergi veya harca ihtiyaç duyduğu her seferde üzerinde değişiklik yapabileceği bir zemin sağlıyor, üstelik temel bir insan hakkının sınırlanmasına yol açıyor. (şimdi olduğu gibi her yıl ortalama enflasyon oranında harçlar artıyor) Seyahat özgürlüğü, Anayasal güvence altında olmalıdır.

Yeni Anayasa’nın “Seyahat Özgürlüğü” başlığı taşıyacak maddesine eklenmesini istediğim fıkra önerileri:

·         Vatandaş talep etmesi halinde devletten maliyetine pasaport alma ve bu belgeyi yenileme hakkına sahiptir.

·         Devlet vatandaşlarına yurt içinde ve yurt dışında kullanacağı resmi kimlik belgelerini (maliyetine) sağlamakla yükümlüdür.

·         Devlet yurt içinde ve dışında seyahat etmek isteyen vatandaşlarına gerekli resmi kimlik belgelerini bedelsiz sağlamakla yükümlüdür.

Bu öneriler elbette Anayasa-yasa yazım tekniği açısından gözden geçirilebilir. Ama özüne dokunulmamalıdır: Devlet, vatandaşlarına vermek zorunda olduğu nüfus kağıdı, pasaport, evlilik cüzdanı vb. kimlik belgeleri için, vatandaşlarından “fahiş” ücret talep edememelidir. 

Saygılarımla,

O. Suat Özçelebi
T.C. Kimlik No:

Not:(Bu talebimi bugün TBMM yeni anayasa internet sitesi üzerinden "Seyahat Özgürlüğü Gönüllüsü" olarak ilettim. Sizlere de öneririm.)

16 Aralık 2011 Cuma

Yeni Anayasada Seyahat Özgürlüğü

Sevgili Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri

Aşağıda TBMM’deki Yeni Anayasa Komisyonu'na yollamayı düşündüğüm, "seyahat özgürlüğü" kısıtlamaları hakkındaki yazı/öneri yer alıyor. Lütfen “madde önerileri” olarak yazdıklarıma sizlerin eklemek istediği veya düzeltmek istediği bir bölüm var mı? Lütfen önerilerinizi 3 gün içinde (salı gününe kadar) bildirir misiniz?

Bu yönde değişikliklerin kanunla yapılması daha uygundur diyenler, kanunlarla ilgili çalışmalarını da, önerilerini de tabii ki ekleyebilirler.

16.12.2011

Anayasa Uzlaşma Komisyonunun Değerli üyeleri

Anayasamızın “seyahat özgürlüğü”nü düzenleyen 23. Maddesinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Seyahat özgürlüğü temel bir "insan hakkı"dır.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 13. maddesi şöyle der:
“1. Herkesin bir devletin toprakları üzerinde serbestçe dolaşma ve oturma hakkı vardır. 
2. Herkes , kendi ülkesi de dahil olmak üzere, herhangi bir ülkeden ayrılmak ve ülkesine yeniden dönmek hakkına sahipti
r.”

12.Eylül.2010 tarihinde yapılan referandumla değiştirilen Anayasa'nın Yerleşme ve seyahat hürriyeti başlığı altındaki 23. maddesi de bu hakkı şöyle tanımlamaktadır:

“Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;
Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.
Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle ve hakim kararına bağlı olarak sınırlandırabilir.
Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.”


Bu yeni değişiklikle "seyahat özgürlüğü" sadece suç soruşturması ve kovuşturması nedeniyle hakim tarafından sınırlandırılabiliyor ve artık bunun dışında sınırlandırılamıyor.

Ancak Türkiye’de başka ve daha büyük bir sınırlandırma var: Devletin vatandaşlarına vermek zorunda olduğu, uluslararası kimlik belgesi olan pasaportlar, harçlar kanunu gereğince her yıl otomatik zamma tabi.

Üstelik bu pasaportlar “dünyanın en pahalı pasaportları”, dünyada biyometrik 10 yıllık pasaportların ortalama ücreti 50 dolar, bizim ülkemizde 225 dolar. Ayrıca vatandaşlardan bir de yurt dışına çıkış harcı alınıyor.

Asgari ücretin yaklaşık 700 TL olduğu ülkemizde,bir kişinin veya bir ailenin ciddi sıkıntılar yaşamadan bu ücretlerle pasaport sahibi olması, yurt dışına çıkması olanaksız. Bu durumun Anayasal hakkımız “seyahat özgürlüğü”nü açıkça ihlal ettiğini düşünüyoruz.

Bu konuda;

Yeni Anayasamızda ilgili (23.) maddede yapılacak küçük bir değişiklikle, yüksek pasaport harç ve ücretleriyle elimizden alınan “seyahat özgürlüğü” kısıtlamalarına, her yıl zam yapılmasına bir engel konulabilir düşüncesindeyiz.

Eklenmesini istediğimiz madde önerileri:

·         Vatandaş talep etmesi halinde devletten maliyetine pasaport alma ve yenileme hakkına sahiptir.

·         Devlet vatandaşlarına yurt içinde ve yurt dışında kullanacağı kimlik belgelerini maliyetine sağlamakla yükümlüdür.

6 Aralık 2011 Salı

Pasaport zammına protesto bugün medyada!


Basın Bülteni                                06.12.2011
Otomatik Pasaport Zammına Son Verin!

Maliye Bakanlığı Pasaport zamlarını otomatiğe bağladı!
Yılbaşında dünyanın en pahalı pasaportuna yine %10 zam geliyor!

Evliya Çelebi’nin torunları olarak temel insan hakkı seyahat özgürlüğümüzü elimizden alan “otomatik zam” uygulamasına son verilmesini istiyoruz.

Dünyada ortalama 50 dolar olan 10 yıllık biyometrik pasaportlara 225 dolar vermek istemiyoruz.

Sayın Basın Mensupları

Maliye Bakanlığı yılbaşında Pasaport ücretlerine yine zam yapacak. Bir araya gelen yüzlerce seyahat özgürlüğü gönüllüsü olarak her yıl yapılan bu otomatik zamma artık bir son verin diyoruz.

Pasaport devletin yurttaşlarına vermek zorunda olduğu bir kimlik belgesidir. Devlet yurttaşlarına vermek zorunda olduğu bir kimlik belgesini onlara “satamaz”. Her yıl zam yapamaz! Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına, “müşteri” muamelesi yapamaz!

“Seyahat özgürlüğü” Anayasamız ve “insan hakları evrensel bildirgesi” tarafından da güvenceye alınmış temel bir insan hakkıdır. Türkiye Cumhuriyeti bu temel insan hakkını dünyanın en pahalı pasaportlarını bize “satarak” elimizden almaktadır.

Yılbaşında harçlar kanunu nedeniyle pasaportlara yapılacak %10’luk otomatik zammı kabul etmiyoruz. 2010 yılında “seyahat özgürlüğü gönüllüleri”nin de mücadelesiyle yapılan % 50’lik indirime rağmen, 388 TL ile dünyanın en pahalı pasaportu olan 4-10 yıllık biyometrik T.C. pasaport ücreti zamla birlikte 426 TL fiyatıyla iyice fahiş hale gelecektir.

Yılbaşında gerçekleşecek % 10’luk yeni pasaport zammını kınıyor ve geri alınmasını istiyoruz. 2011 Evliya Çelebi yılında da Evliya Çelebi’nin torunları olarak Dünyanın en pahalı pasaportunu kullanmak istemiyoruz.Türkiye’de yaklaşık 225 dolar olan 5-10 yıllık biyometrik pasaport ücret ve harçlarının Dünya ülkelerinin ortalamasına çekilmesini, 50 dolara indirilmesini istiyoruz.

Tüm kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri  /  Sırt Çantalılar Grubu

İrtibat: O. Suat Özçelebi (Seyahat Özgürlüğü Gönüllüsü) / Onur İnal (Sırt Çantalılar Grubu)
T: 0212 2665440   F:0212 2664991   E: seyahatozgurlugu@gmail.com

3 Aralık 2011 Cumartesi

Pasaport zammına yönelik ortak kampanya!

Pasaport fiyatlarında gerçekleşmesine vesile olduğumuz %50 indirimden sonra, bu indirime rağmen  hem kamuoyu hem medya hem de bu fiyatlara otomatik zam yapanlar hala "dünyanın en pahalı pasaportunu" kullandığımız gerçeğini unutmuş görünüyorlar.


Devletin vatandaşlarına vermek zorunda olduğu "uluslararası kimlik belgesi" için dünyanın en yüksek ücretini talep etmesi, bu yetmiyormuş gibi her yıl zam yapması temel bir insan hakkı olan "seyahat özgürlüğü"nün doğrudan ihlali hala çok farkında olunamayan bir "yurdumuz gerçeği".

Her yıl Maliye Bakanlığı tarafından harçlara yapılan otomatik zamla T.C pasaportunun dünyada benzeri olmayan bir uygulamayla ücreti artırılıyor. Bu yıl da dünyada ortalama 50 dolar olan pasaporta 225 dolar vereceğiz. Bütün seyahat özgürlüğü gönüllülerini bu "otomatik zamla" mücadeleye çağırıyoruz.

Evliya Çelebi yılında seyahat özgürlüğümüzü yeniden kazanmak için tüm gezginleri, seyahatseverleri, sırt çantalıları, "seyahat özgürlüğü gönüllüleri"ni birlikte harekete geçmeye çağırıyoruz.

Aşağıda yer alan basın bültenini ulaştırabileceğiniz bütün medya mensuplarına lütfen ulaştırın. Seyahat özgürlüğü için sesinizi yükseltin.


Basın Bülteni

Otomatik Pasaport Zammına
Son Verin!

Sayın Basın Mensupları

Maliye Bakanlığı yılbaşında Pasaport ücretlerine yine zam yapacak. Bir araya gelen yüzlerce seyahat özgürlüğü gönüllüsü olarak her yıl yapılan bu otomatik zamma artık bir son verin diyoruz.

Pasaport devletin yurttaşlarına vermek zorunda olduğu bir kimlik belgesidir. Devlet yurttaşlarına vermek zorunda olduğu bir kimlik belgesini onlara “satamaz”. Her yıl zam yapamaz! Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına, “müşteri” muamelesi yapamaz!

“Seyahat özgürlüğü” Anayasamız ve “insan hakları evrensel bildirgesi” tarafından da güvenceye alınmış temel bir insan hakkıdır. Türkiye Cumhuriyeti bu temel insan hakkını dünyanın en pahalı pasaportlarını bize “satarak” elimizden almaktadır.

Yılbaşında harçlar kanunu nedeniyle pasaportlara yapılacak %10’luk otomatik zammı kabul etmiyoruz. 2010 yılında “seyahat özgürlüğü gönüllüleri”nin de mücadelesiyle yapılan % 50’lik indirime rağmen, 388 TL ile dünyanın en pahalı pasaportu olan 4-10 yıllık biyometrik T.C. pasaport ücreti zamla birlikte 426 TL fiyatıyla iyice fahiş hale gelecektir.

Yılbaşında gerçekleşecek % 10’luk yeni pasaport zammını kınıyor ve geri alınmasını istiyoruz. 2011 Evliya Çelebi yılında da Evliya Çelebi’nin torunları olarak Dünyanın en pahalı pasaportunu kullanmak istemiyoruz.

Türkiye’de yaklaşık 225 dolar olan 5-10 yıllık biyometrik pasaport ücret ve harçlarının Dünya ülkelerinin ortalamasına çekilmesini, 50 dolara indirilmesini istiyoruz.

Tüm kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri  /  Sırt Çantalılar Grubu

İrtibat: O. Suat Özçelebi (Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri) / Onur İnal (Sırt Çantalılar Grubu)
T: 0212 2665440   F:0212 2664991   E: seyahatozgurlugu@gmail.com