30 Aralık 2015 Çarşamba

Metro İstanbul'da yılbaşında gece saat ikiye kadar çalışacak!

SONUNDA!

YILBAŞINDA (31 ARALIK GECESİ) Dünyanın diğer metropollerinde olduğu gibi İSTANBUL'DA ‪#‎METRO‬ GECE 02.00'YE KADAR HİZMET VERECEK.

UMARIZ SIRA HAFTASONLARINA VE DİĞER ÖZEL GÜNLERE DE GELİR.


Biliyorsunuz, 5-6 aydır, metronun diğer dünya metropollerinde olduğu gibi gece 24'den sonra da örneğin 02'ye kadar hizmet vermesi ya da başlangıç olarak özel günler ve hafta sonları gece geç saatlerde hizmet vermeye başlaması için uğraş veriyoruz.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a da bu yönde açık bir mektup yayınladık ve yollamıştık. Ramazan'da yapılan uygulamanın yılbaşında da sürdürülmesi olumlu bir ilk adım olarak görüyoruz. Diğer "seyahat özgürlüğü"nü geliştirecek taleplerimizin takipçisi olmayı da sürdüreceğiz.

14 Aralık 2015 Pazartesi

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu'na Pasaport Harçları Mektubu

02.12.2015

TBMM İnsan hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığı
Ankara

Sayın Mustafa Yeneroğlu
TBMM İnsan hakları İnceleme Komisyonu Başkanı


TBMM üyeleri, diplomatlar, üst düzey devlet erkanı, milletvekilleri ve ailelerinizle birlikte diplomatik pasaport, yeşil pasaport veya hizmet pasaportu kullanıyorsunuz. Bu pasaportlardan için de yasa gereği (defter bedeli hariç) bir bedel ödemiyorsunuz.(1)

Ancak Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları uzun yıllardır dünyanın en pahalı pasaportlarını kullanıyor. 2010 yılında bu konuda gerçekleştirdiğimiz bir kampanyanın, kamuoyunun ve yurttaşlarımızın katkısıyla AK Parti hükümeti pasaport ücret ve harçlarında %50 civarında bir indirime gitti. Ancak o zaman bile, yani %50 fiyat düştüğü halde pasaportumuz yine dünyanın en pahalı pasaportu kalmaya devam etti.

Bu sebeple duyarlılığımızı sürdürdük ve “Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri” adıyla kurduğumuz bir sivil inisiyatif ile çabalarımızı artırdık. Bu konuda etkili karar merci olan Başbakanlık ve Maliye Bakanlığı başta olmak üzere birçok devlet kurumuna bu konuda birçok defa başvurduk, kampanyalar yaptık, mektuplar yazdık(2) ancak sonuç alamadık.

Bildiğiniz gibi Pasaport, yurtdışına seyahat edebilmemiz için devletimizin bize sağlamak zorunda olduğu bir kimlik belgesi. Yurt dışındaki nüfus cüzdanımız. Ve devlet sağlamak zorunda olduğu bu belgeyi dünyada benzeri görülmeyen bir ücretle her yıl otomatik zam yaparak bize “satıyor”.  Her yıl artırılan harçlarla (3) 10 yıllık bir biyometrik pasaport dünyada ortalama 60-70 dolar düzeyindeyken biz de ortalama 250 dolar seviyesinde. (kurlardaki değişme ile küçük oynamalar oluyor.)

Aynı şekilde Avrupa Birliği ülkelerinde de ortalama 60-70 avro düzeyinde olan (4) pasaport ücretlerinde her yıl sürekli/ bir artış yapılmamaktadır.

Bu yıl da pasaport ücretleri %5,8 oranında yeniden değerleme oranında artacak ve 10 yıllık pasaportlar 621 lira ile yeni bir rekor daha kıracak, Türkiye’de ve yurt dışında yaşayan yurttaşlarımızın bütçelerini sarsmaya devam edecek.

Üstelik, artık çocuklar pasaportlara işlenemediğinden, her biri için ayrı bir pasaport daha çıkartmak zorunda kalacağız. Bu da yeni bir maliyet, aile bütçesine yeni bir külfet, yeni bir engel! Çocuklar, 5 yıllık pasaport alabiliyor, ancak 10 yıllık pasaport harcı ödeyerek büyük bir haksızlığa uğruyorlar.

Sayın Yeneroğlu,

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 13. Anayasamızın 23. maddesinde temel bir insan hakkı olarak kabul edilen, yani her insanın doğuşundan itibaren kazandığı “seyahat özgürlüğü”nü Türkiye’de devlet, yüksek harçlarla yurttaşlarının elinden alıyor. Bu durum açık bir “insan hakkı ihlali”ne dönüşüyor.

Bir hakkın varlığı, o hakkın kullanımı da güvence altına alındığı zaman bir anlam ifade eder. Bir hak, ancak kullanılabildiği sürece vardır. Ve bu hakkımız, her yıl otomatiğe bağlanmış harç “zamlarıyla” yurttaşlarımız için daha da ulaşılamaz bir noktaya doğru gidiyor.

Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin toplam biyometrik pasaport ücreti/harcı 2.500.-TL. Asgari ücretin neredeyse 3 katı. Bu ücrete fotoğraf, ulaşım, yurt dışı çıkış harcı vb. harcamalar dahil değil.

 Sayın Yeneroğlu,

Hükümetimizin Türkiye’ye karşı uygulanan vizelerin kaldırılması için, özel bir çaba harcadığını ve başarılı çalışmalar yaptığını görüyoruz. Bu takdire şayan çalışma, eğer pasaport ücretlerinin düşürülmesiyle birlikte uygulanmazsa işte o zaman belli bir kesim dışında çok anlam ifade etmeyecek. Vizelerin kalkması önemli, ancak yurtdışına, vizelerin kalktığı bu ülkelere gidebilmek için önce pasaport “alabilmemiz” lazım. Bunun için biyometrik pasaportların harç ve ücretini dünya ortalamasına indirmeniz gerekiyor. Yeşil ve Diplomatik pasaport karşısında Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları büyük bir eşitsizlikle karşı karşıya.

Sayın Yeneroğlu

Birçok yurttaşımızın elinden alınan, Anayasal ve temel insan hakkımız olan “seyahat özgürlüğümüzü” bir yasa teklifiyle geri vermek, ücretini dünya ortalamasına, makul bir düzeye çekmek sizin, üyesi bulunduğunuz iktidar partisinin, Başkanlığını yaptığınız Komisyonun elinde. Saygılarımla,

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

O. Suat Özçelebi
Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri Sözcüsü

Adres: Mevlüt Pehlivan sokak No:4-11 Mecidiyeköy Şişli-İstanbul
T:0212 2665440 F:0212 2664991 E: sozcelebi@sita.com.tr


Notlar:
1) 5682 sayılı Pasaport kanunu madde 13-14 gereği sadece defter bedeli ödüyorsunuz.
2) Bu konuda 5 yıldır sürdürdüğümüz çalışmalar için ayrıntılı bilgilerin yer aldığı
Twitter: @seyahatozgurluk
3) Değerli kağıtlar kanununa tabi olduğu için ayrıca 492 sayılı Harçlar Kanununun1  5281 sayılı Kanun2  ile değiştirilen mükerrer 138 inci maddesi uyarınca, 492 sayılı Kanuna bağlı tarifelerde yer alan nispi harç oranları ile yeniden değerleme oranı dahil olmak üzere maktu harçlar (maktu ve nispî harçların asgarî ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) %5,8 oranında artırılacaktır.
4) Dünya Bankası’nın 2005 yılında yaptırdığı bir araştırmada bu bilgi açık bir biçimde ortaya konuyor. Hatta çok uzun zamandır pahalılıkta birinci sırayı kimselere kaptırmıyoruz.Ayrıca 2015 yılında dünyada birçok basın yayın organında da yayınlanan Veri analizi şirketi Statista’nı çalışmasında Dünyanın en pahalı pasaportu 2015 yılında da 251 dolarlık bedelle Türkiye’de. Bkz: http://www.independent.co.uk/travel/these-are-the-most-expensive-passports-in-the-world-a6742496.html

16 Kasım 2015 Pazartesi

Sözcü Gazetesi'nde Pasaport Zammı ve Seyahat Özgürlüğü

Zaten dünyanın en pahalı pasaportunu kullanıyorken buna bir de her yıl yapılan otomatik zamlar ekleniyor. 1 Kasım seçiminden önce Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun pasaport harçları konusundaki vaatlerinin, seçimden hemen sonra unutulduğunu görüyoruz. Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri Kurucu ve Sözcüsü O. Suat Özçelebi konu ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
PASAPORTA %5,8 ORANINDA ZAM

AKP-PASAPORT-SEÇİM-VAADİ
1 Kasım seçiminden sonra pasaport ile ilgili ilk zam ışığı yakıldı. Hükümetin konu ile ilgili vaatleri nelerdi? Şimdi yine pasaport politikasında başa mı döndük?
Başbakan Davutoğlu pasaport harçları konusunda iki söz vermişti. 7 Haziran seçimlerinde yurt dışındaki vatandaşlarımıza pasaport harçlarının düşürüleceği ve 1 Kasım seçimlerinde bu vaade ileveten öğrencilere pasaport harçlarının %50 düşürülme sözü verildi. Ancak bu sözlere rağmen her yıl yapıldığı gibi bu yıl da pasaporta otomatik zam yapılıyor. Yani indirim beklerken yine zam, üstelik indirim de bu zam üzerinden yapılacak, yapılırsa!

DÜNYANIN EN PAHALI PASAPORTU
Yeni zamlarla pasaport almak için ne kadar ödemek zorunda kalacağız?
Pasaportumuz dünyanın en pahalı pasaportu uzun yıllardır. Bu yetmiyormuş gibi Türkiye’de pasaport her yıl otomatik olarak zamlanıyor. Çünkü yine dünyada olmayan bir uygulama var Türkiye’de, Değerli kağıt yasasına tabi pasaport, her yıl yeniden değerleme oranında zamlanıyor.

Otomatik zam, dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Bazen %15 bile zamlandığı oluyor. Bu yıl %5,8 oranında zamlanacak ve 621 lira olacak. Devlet yurttaşlarına vermek zorunda olduğu bir kimlik belgesine, sanki yurt dışına çıkmasınlar diye her yıl zam yapıyor. Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri olarak kullandığımız bir slogan var. “Türkiye Cumhuriyeti’nin müşterisi değil, yurttaşıyız” diye.  Müşteri gibi görülmekten bıktık, yurttaşlık hakkımız olan pasaportun 82,5 lira olan gerçek ücretine geri çekilmesini ve üstündeki tüm  harcın kaldırılmasını istiyoruz.

KENDİ KENDİMİZE VİZE KOYUYORUZ

SEYAHAT-ÖZGÜRLÜĞÜ-KARİKATÜRSeyahat Özgürlüğü Gönüllüleri olarak talepleriniz neler?
Bakanlar Kurulu’nun Resmi Gazete’de yayınlanan bu yeniden değerleme oranını , %5,8’lik zammı uygulamama hakkı var. Öncelikle bu zamma, hükümetin samimi davranıp dur demesini talep ediyoruz.

Seyahat özgürlüğü temel bir insan hakkı. Hem İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde, 13. maddede hem de Anayasamızda 23. maddede güvence altına alınmış.  Ancak ülkemizde bir temel hak olduğu yöneticiler tarafından da halk tarafından da bir türlü anlaşılamıyor. Keyfi bir biçimde engellenebilmekte, kullanılmasının önüne rahatlıkla maddi engeller, idari kararlar dikilebilmektedir.Bu sadece pasaport konusunda değil isterse birden bir parka girişi, bir kente girişi ya da vapura binmeyi , ulaşımı haber vermeksizin bile yasaklayabiliyor.

SEYAHAT-TWİTTERYurttaşlarımız yurt dışına çıkmaya çalıştıklarında sadece vize duvarı ile değil önce Türkiye’deki vie engelleriyle karşılaşıyorlar.  Sadece dünyanın en pahalı pasaportu değil engel. Bakın “yurt dışı çıkış harcı” dünyada bunun da bir benzeri yok. Tamamen bir eziyet, 15 lira alacağım diye sizi kuyruklarda süründürüyor devlet. İnsan kendi ülkesinden çıkarken, çıkıyorum diye harç öder mi? Biz “haraç” diyoruz buna. Seyahat özgürlüğü bütün bu durumları da hep birlikte ele alacak bir biçimde Türkiye’de yeniden gündeme gelmeli ve engeller tartışmaya açılmalıdır. Hem yasal mevzuat hem de Anayasal düzeyde. Yani kendi kendimize koyduğumuz “vizeleri” bir kaldıralım önce.

Bir de ülkemize uygulanan yurt dışı vizeler boyutu var seyahat özgürlüğünün, ülkemizdeki engellerle boğuşurken bu boyuta da ihmal etmemeye çalışıyoruz.  Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde yüksek harçlar, gümrük kapılarında , konsolosluklarda kötü muamele, acayip bürokrasi, bunlar da seyahat özgürlüğümüzün önündeki temel engeller arasında.

seyahat-capsTürkiye’de pasaport konusunda uygulanan politikalar ve uygulama sorunları neler?
Pasaport bir kimlik belgesi. Sadece bir kimlik belgesi, yurt dışında kullandığımız ve devletin bize vermek  zorunda olduğu bir belge. Yani nüfus kağıdı aslında, ama yurt dışında kullanılan. Devlet bunun için yani yurt dışındaki nüfus kağıdımız için fahiş harç ve ücret istiyor. Bu Anayasal hakkımızın ihlalidir diyoruz.

Bu ihlaller sona ermez, pasaport ücretleri ve harcı dünyadaki ortalama ücretlere çekilmezse devlete karşı idari mahkemelerde dava açmayı düşünüyoruz. Anayasal ve temel insan hakkımız olan “seyahat özgürlüğü”müzü elimizden aldığı için. Hakkımızı artık hukuk yoluyla da arayacağız.

MÜŞTERİ-DEĞİL

Dünyada pasaport ücretleri ve durum nedir?
Dünyada pasaport ücretlerini ortalaması 60-70 dolar. Türkiye’de 250 dolar. Niye? Avrupa Birliği’nde ortalama 60-70 avro pasaport ücreti. Biyometrik Pasaportun çipi, defteri dahil toplam maliyeti 15-20 lira. Bize 588 liraya satılıyor. Şimdi 621 lira olacak. Niye, yine yanıt yok.  Konuyla ilgili 2010 yılında 4 ay süren bir kampanya yaptık. Pasaport ücretinin o zaman %50 düşmesinde çok etkili olduk.  Herkes çok sevindi. Bir şeyin ücreti düşürülebiliyormuş diye. Ancak o günden bu yana indirim neredeyse ortadan kalktı, pasaport her yıl zamlana zamlana eski fiyatına gelmek üzere.

Bakın basit bir hesap yapalım: 2 çocuklu bir aile yurt dışına bir turla tatile gitmeye karar verdiği zaman ilk aklına konaklama ve ulaşım gelmiyor. Önce nasıl pasaport çıkaracağız diye düşünüyor. 4 kişilik bir aile önce 2.500 liraya yakın pasaport, harç masraflarını ödemek zorunda. Buna 60’ar euro vize harçları, yol, konaklamayı da ekleyin. İnanılmaz bir bütçe çıkıyor ortaya. Şimdi bu bütçe daha da artacak.

seyahatSEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜ GÖNÜLLÜLERİ KİMDİR?
Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri Mart 2010 tarihinde yüksek pasaport harçlarına karşı internette Suat Özçelebi’nin kurduğu “seyahat özgürlüğümüzü geri istiyoruz” adlı blog etrafında biçimlenmiş ve yürüttüğü etkin kampanyalarla 20 Haziran 2010 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından gerçekleştirilen pasaport ücret ve harçlarında yapılan %50 indirimin gerçekleşmesinde büyük rol oynamıştır. Kampanya “Sosyal Ağda bir başarı öyküsü: Seyahat Özgürlüğümüzü geri istiyoruz” adıyla 2010 yılında 27. Ulusal Bilişim Kurultay’Ina, 2014 yılında “Sivil Sesler Festivali”ne davet edilmiş ve “seyahat özgürlüğü-insan hakları” temaları konusunda çalışmalarını anlatmıştır. “Seyahat özgürlüğümüzü geri istiyoruz”, “Türkiye Cumhuriyeti’nin müşterisi değil, yurttaşıyız!”, “seyahat özgürlüğü temel bir insan hakkıdır” sloganlarıyla yola çıkan ve sosyal medyada binlerce yurttaşın desteğini alan sivil bir inisiyatif/topluluk olarak, hedefini ve ilgi alanlarını diğer seyahat özgürlüğü engelleri üzerine de yaygınlaştırmıştır: “Vizesiz Türkiye, Vizesiz Avrupa, Vizesiz Dünya, Herkese Seyahat özgürlüğü” hedefleri için uğraş vermektedir. Tamamen sosyal ağda örgütlü olan inisiyatif son 5 yılda sosyal paydaşları ile dayanışma içinde sosyal ve geleneksel medya araçlarını kullanarak gerçekleştirdiği etkinliklerle başka mevzi başarılar da kazanmıştır. Geçen yılkilerden bazı örnekler: “Bu sefer olmaz” kampanyası ile TBMM’ye yönelik yurt dışına çıkış harcı zammını Plan Bütçe komisyonunda engelledik; Boğaz Köprüsü geçişleri bedavayken toplu taşıma 2 bileti tek bilete düşmesinde itici güç olduk; TCDD’nin yolcu bileti alımında kadın ayrımcılığına yol açan bir uygulamasının sonuçlanmasında etkili olduk…  Sırtçantalılar Topluluğu, gezginler , seyahatseverler ve diğer sosyal paydaşlarla birlikte sürekli kampanyalar yaparak seyahat özgürlüğü sorunları ve hak ihlalleri ile ilgili farkındalık yaratmak ve toplumun duyarlılılarını artırmak için uğraş veriyoruz. Güncel kampanyalarımızdan bazıları: “PasaportaZammaHayır”, “Dünyanın en pahalı pasaportunu istemiyoruz.” “Otomatik pasaport zammına son” ve “Yurt dışı çıkış harcını sıfırlayın sayın Başbakan” “Ömür ve Aile Boyu Diplomatik Pasaporta Hayir!”

Eser Akgül'ün röportajının linki şu adreste: Tıklayın!

3 Kasım 2015 Salı

PASAPORTA YİNE OTOMATİK ZAM: % 5,58

Dünyanın en pahalı pasaportuna yine zam geliyor.


Dünyada her yıl "otomatik" olarak zamlanan tek pasaport olan T.C. pasaportu, yılbaşından itibaren %5,58 zamlanıyor. 

10 yıllık biyometrik pasaport defter bedeli ve harç ile birlikte 620,2 TL oluyor.

Türkiye'de Anayasal ve temel bir insan hakkı olan seyahat özgürlüğünün önündeki temel engellerden biri olan harçlar her yıl yeniden değerleme oranında artıyor. Pasaport harcı da bu kapsamda olduğu için dünyada başka bir örneği olmayacak bir biçimde her yıl zamlanıyor.

Bu harç çocuklara, gençlere de hiçbir indirim yapılmaksızın uygulanıyor. Haksızlığın boyutları sadece bir bebeğe veya 18 yaşından küçük gençlere, yetişkinlerle birlikte aynı harç miktarının uygulanması ile sınırlı değil. Üstelik 10 değil 5 yıllık pasaport alabilen 18 yaş ve altındaki T.C. vatandaşları, 5 yıllık pasaporta 10 yıllık pasaport ücreti ödemek zorunda kalıyorlar.

4 kişilik aile 2.480 lira ödeyecek.
4 kişilik bir ailenin pasaport masrafı 2 bin 480 liraya ulaşmış durumda. Bu sadece defter bedeli ve harç. Yurt dışına çıkmak isteyen bir aile daha hiçbir şey yapmadan, ulaşım ve konaklama giderlerini düşünmeden önce pasaport ücretlerini nasıl karşılayacağını düşünmek zorunda.

Yeni hükümetin yurt içinde ve dışında yaşayan vatandaşlarımız için büyük bir maddi yük yaratan bu harç bedellerini kaldırması ve Avrupa Birliği'nde pasaport ücret ortalaması olan 60 € seviyesine düşürmesi zorunludur.

Pasaport devletin vermek zorunda olduğu bir kimlik belgesidir, T.C vatandaşlarına her yıl bir ürüne zam yapar gibi pasaport ücretlerine zam yaparak "müşteri" muamelesi yapmaktadır.

Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri olarak Pasaport ücretlerine zammı kabul etmiyor ve otomatik pasaport zammına HAYIR diyoruz!

 etiketiyle tüm yurttaşlarımızı, gezginleri, seyahatseverleri, gönüllülerimizi sosyal medyada ve basın yayın organlarında bu zammı protesto etmeye çağırıyoruz.




28 Eylül 2015 Pazartesi

Sayın Kadir Topbaş'a açık mektup,

Beyaz Masa'dan 36 gün sonra aynı yanıtın gelmesi üzerine;



Sayın Kadir Topbaş,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı

Öncelikle bir yanlış anlamayı baştan düzeltelim. Sizden, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden 24 saat işleyen bir metro istemiyoruz. 

Sadece binlerce İstanbullunun yıllardır taleplerine, hislerine tercüman olup;

Dünyada birçok metropolde olduğu gibi İstanbul'da da gece geç saatlere örneğin saat 02.30'a kadar...(01.30'da olsa başlangıçta o da olur)

Ya da hafta sonları Cuma, Cumartesi günleri 24 saat işleyen bir metro istiyoruz.
Ya da özel günlerde sadece Ramazanda değil, gece geç saatlere kadar çalışan bir metro istedik.

Ramazan ayında gece saat 01.00 kadar metro'yu işletebildiğinizi görünce, demek daha önce ileri sürülen engeller, gerekçeler ortadan kalkabiliyor diye yeniden başvurduk. Kimi özel maç ve günlerde de yaptığınız gibi...

Beyaz Masa'dan şu yanıtı verdiler:




"Daha önceki yanıtlarınızı tekrarlamayın, lütfen net olun" dememize rağmen kısmen daha uzun, ama ilgisiz, sorduğumuz asıl soruyu yanıtlamayan bir yanıt gelmişti. 

Tekrar bir başvuru yaptık, bir yanıt geldi, ama yine aynı şeyleri söyleyerek. Üstelik 36 gün sonra.

36 gün (ki ilk başvurularımızı hesaba katsak daha fazla) yanıt vermek için neyi beklediklerini, madem aynı şeyleri yazacaklarsa bizi 36 gün niye oyaladıklarını anlamıyoruz. Tekrar oyalanmak ve aynı şeyleri dinlemek istemediğimiz için doğrudan size başvuruyoruz.

Sayın Topbaş, 

Lütfen bu talebimize, siz bir karşılık verir misiniz?

Yine bize yollanan yanıtta deniyor ki "mevcut bakım konsepti" ile işletme saatlerinin uzatılması mümkün görünmemektedir.




Ramazan'da 1 ay (30 gün) "mevcut bakım konseptini değiştirip işletme saatlerinde esneklik" sağlayabiliyorken, bakım, yoğunluk, personel vb. konuları çözebiliyorken daha sonra neden çözülemiyor?

Örneğin 30 gün esneyebilen işletme saatleri, "mevcut bakım konsepti" sadece hafta sonları Cuma veya Cumartesi günleri, yani yılda toplam 48 gün niye esneyemiyor?

İstanbulluların gece geç saatte metro talebi neden başka zamanlarda esneyen işletme saatlerini esnetmeye yetmiyor, İstanbul Ulaşım A.Ş. tüm dünyanın çözebildiği, verebildiği bir hizmeti vermek için neden yeni bir "bakım konsepti" oluşturamıyor?

Bu "bakım konsepti" nasıl bir şeydir ki mesela 30 gün esniyor, 48 gün esneyemiyor!

Öyle bir yaklaşım gördük ki, sanki "imkansız" dünyada örneği olmayan bir şey istiyoruz. Hayır, öyle değil.

Daha önce örnek verilen dünyanın birçok metropolünü biz de inceledik, "Gece 12'de son metro" diye bir şey yok. Ulaşım A.Ş.'ye bu örnekleri de yolladık. Dünyanın metrolarını istediğimiz gibi örnek verirken, onların yapabildiklerini İstanbul'da biz neden yapamıyoruz?

İstanbul'dan çok daha büyük veya bize yakın ağa sahip metrolar en fazla 3-4 saatte bakımlarını yapabilirken, yoğunluklarını, işletme saatlerini esnetirken, hangi "bakım konseptlerini" uyguluyorlarsa biz bunu İstanbul metrosunda neden yapamıyoruz?

Bu konuda İstanbul halkının talebi net! Hatta geçen yıl bizim de desteklediğimiz (linki şurada) bir imza kampanyası yapılmış 15 bine yakın insan geç saatte metro talebine imza atmıştı. 

Size başvurumuzu haberleştiren Hürriyet Gazetesi'nin haber içinde yaptığı ankete katılan yaklaşık 5 bin kişi yüzde 90 "Gece geç saatte metro" istediğini belirtti. (linki şurada)

Sayın Kadir Topbaş, birçok konuda halkın oyuna, fikirlerine başvuruyorsunuz, taleplerini dikkate alıyorsunuz, yıllardır bu talebi neden dikkate almıyorsunuz? Bu konuda neden adım atmıyorsunuz? 

Bu talebimizi inceleyerek, geç saate metroyu Ramazan ayı dışında da uygulamaya sokmak için neler ve ne zaman yapılabileceğini bizimle paylaşır mısınız? 

Anayasal ve temel bir insan hakkı olan "seyahat özgürlüğü"nün dünyanın diğer metropollerindeki metrolarda olduğu gibi İstanbul'da da gece geç saatlerde kullanılabilmesini sağlar mısınız?

"Sizin için çalışıyoruz" sloganınızın gerçekleşmesini diliyoruz.

Saygılarımızla.

O. Suat Özçelebi
Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri Sözcüsü


Dünyadaki bazı kentlerde metro hizmet saatleri şöyle:

Seyahat Özgürlüğü Gönüllüsü arkadaşlarımız dünyada yaşadıkları ülke ve şehirlerdeki metro sistemlerini incelediler. Özellikle sizin söz ettiğiniz 3 kent ile İstanbul Metrosu kıyas kabul etmeyecek örnekler. Görece İstanbul metrosuna yakın olabilecek şehirlerde de gece 12 paydos diye bir uygulama kesinlikle yok.

Örneğin bahsettiğiniz Paris metrosunda ağa bağlı her istasyonda yılın her günü sabah 05:30 ile gece 01:15 arasında hizmet veriyor. Aralık 2006'dan itibaren ise cuma cumartesi geceleri ve tatil öncesi gecelerde, resmi bayram tarifelerinde saat 02:15'e kadar hizmet veriyor. Yeni Yıl, the Fête de la Musique (Müzik Günü) ya da Nuit Blanche (Beyaz Gece) gibi özel günlerde ise şebeke kısmi olarak tüm gece açıktır. Bu durum sadece ana istasyonlara ve hatlara (1,2,4,6), RER hatlarındaki bazı istasyonlara ve otomatik hatta (14) ait tüm istasyonlara özeldir.

Londra metrosu 05:00-00:30 saatleri arasında Londra halkına hizmet veriyor. Eylül ayında 5 hat da haftasonları, özel günlerde 24 saat hizmet verecek.

Barselona Metro sistemi hafta içi hafta içi (Pazartesi-Perşembe) ve Pazar günleri 05.00–24.00 arası işleyen metro, Cuma günü 05.00–02.00 ve cumartesi günü ise 24 saat çalışıyor. Yaz dönemi ve yılbaşında Cumartesi günleri ise sabaha kadar 24 saat metro faaliyette.

Almanya'da da Berlin metrosu, Hamburg metrosu u bahn diye tabir edilen ve u1, u2, vs diye adlandırılan bir sistemdir. Burada da gece 0.30, 01'e kadar çalışan hatlar var ve tabii haftasonları, cuma ve cumartesi geceleri, özel günlerde sabaha kadar çalışıyorlar.

18 Eylül 2015 Cuma

İstanbul'da geç saatte metroya % 90 EVET

İstanbul’da gece ve haftasonu geç saatlerde metro seferleri yapılmalı mı?


Hürriyet Gazetesi Çarşamba günü bu anketi yayımladı. Ankete 2 gün içinde binlerce kişi katıldı. (4.365 kişi) Katılanlar ankete %90 oranında "evet!" yanıtını verdi. Anket sürüyor: Tıklayın!


Hürriyet gazetesi "Geç saatte metro" taleplerimizi haberleştirdi.

Hürriyet Gazetesi İBB Beyaz Masaya yönelik başvuru ve blog yazımızı İstanbul'da gece geç saatlerde, hafta sonu ve özel günler de dahil metro talebimizi haberleştirerek Çarşamba günü okurlarıyla paylaştı.

Ayrıca bir de anket yayımladı:
İstanbul’da gece ve haftasonu geç saatlerde metro seferleri yapılmalı mı?
Ankete binlerce kişi katıldı %90 oranında yanıt evet!

Haber Şöyle:

"İstanbul'da metro seferleri gece de sürsün"

Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri Platformu, İstanbul'da gece ve hafta sonları geç saatlerde metro seferlerinin devam etmesini talep eden bir duyuru yayınladı.

Daha önce metro seferlerinin uzamasıyla ilgili birçok kampanya yapıldı. Vatandaşlar, konuyla ilgili isteklerini dile getirdi. Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri Platformu bu tepkilerden yola çıkarak İBB Beyaz Masa'ya başvurduklarını belirtti.

İBB Beyaz Masa'dan başvuruya gelen cevabı ise blogda paylaştılar: 
"Raylı sistemler sabah 06 ile gece 12 arasında yolculu hizmet vermektedir. Diğer kalan 6 saatte zorunlu" çeşitli rutin ve ağır bakımlar,modifikasyon, sinyal sistem testleri yapılmaktadır. Berlin, Paris ve Londra metrolarının bu bakımlar nedeniyle bazı hatlarını bir ay kapatmaktadır; Dünyaya baktığımızda 24 saat çalışan tek metronun New York metrosudur; onun da bakıma en çok ihtiyaç duyan metro ağı olduğu göz önüne alınmaktadır."

Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri Platformu'nun dile getirdiği sorular ise şöyle:
" İBB, hafta içi, özel günlerde ya da sadece hafta sonları metroyu gece geç saatlere kadar işletmiyor? Biz bu hizmeti bazı düzenlemeler yaparak rahatlıkla verebileceğinizi, Anayasal ve temel bir hak olan seyahat özgürlüğünün ve toplu ulaşımın kullanımını geliştirebileceğinizi düşünüyoruz. Metroyu hafta içi 02.30, Hafta sonları ve özel günlerde 24 saat (talebe göre) çalışacak biçimde neden çalıştıramıyorsunuz?"

Dünya metropollerinde metro sefer saatleri nasıl?
Paris metrosu: Ağa bağlı her istasyonda yılın her günü sabah 05:30 ile gece 01:15 arasında hizmet veriyor. Aralık 2006'dan itibaren ise cuma cumartesi geceleri ve tatil öncesi gecelerde, resmi bayram tarifelerinde saat 02:15'e kadar hizmet veriyor. Yeni Yıl, the Fête de la Musique (Müzik Günü) ya da Nuit Blanche (Beyaz Gece) gibi özel günlerde ise şebeke kısmi olarak tüm gece açıktır. Bu durum sadece ana istasyonlara ve hatlara (1,2,4,6), RER hatlarındaki bazı istasyonlara ve otomatik hatta (14) ait tüm istasyonlara özeldir.



Londra metrosu: 05:00-00:30 saatleri arasında Londra halkına hizmet veriyor. Eylül ayında 5 hat da haftasonları, özel günlerde 24 saat hizmet verecek.

Barselona Metrosu: Hafta içi (Pazartesi-Perşembe) ve Pazar günleri 05.00–24.00 arası işleyen metro, Cuma günü 05.00–02.00 ve cumartesi günü ise 24 saat çalışıyor. Yaz dönemi ve yılbaşında Cumartesi günleri ise sabaha kadar 24 saat metro faaliyette.



Berlin ve Hamburg metrosu: U bahn diye tabir edilen ve u1, u2, vs diye adlandırılan bir sistemdir. Burada da gece 0.30, 01'e kadar çalışan hatlar var ve tabii haftasonları, cuma ve cumartesi geceleri, özel günlerde sabaha kadar çalışıyorlar.

Habere şu linkten de ulaşabilirsiniz: Lütfen Tıklayın.

7 Ağustos 2015 Cuma

İstanbul'da gece ve haftasonları geç saatlerde Metro ulaşımı istiyoruz.


Yazının başlığı, bizim ve birçok İstanbullunun somut talebidir.

Yani biz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden 24 saat işleyen bir metro istemiyoruz.
Dünyada birçok metropolde olduğu gibi İstanbul'da da gece geç saatlere örneğin saat 02.30'a kadar...
Ya da hafta sonları Cuma, Cumartesi günleri 24 saat işleyen bir metro istiyoruz.
Ya da özel günlerde sadece Ramazanda değil, gece geç saatlere kadar çalışan bir metro istiyoruz.

Bu talep, sadece bizim tarafımızdan değil, çeşitli yurttaşlarımız tarafından da geçmiş yıllarda dile getirildi. Kampanyalar yapıldı, biz de destek verdik. Çoğu zaman olduğu gibi kayıtsız kalındı, yoğun gündem içinde unutturuldu, somut bir yanıt verilmedi, ya da geçiştirildi, bakım, onarım, personel, yeterli süre kalmıyor vb. şeyler ileri sürüldü.

Ramazan ayında gece saat 01.00 kadar metro'yu işletebildiğinizi görünce, demek daha önce ileri sürülen engeller, gerekçeler artık ortadan kalktı, yeniden başvuralım dedik.

Ve daha önce yaptığımız gibi İBB Beyaz Masa'ya başvurduk, aşağıda sizden gelen yanıt ve başvurumuz yer alıyor.

"Daha önceki yanıtlarınızı tekrarlamayın, lütfen net olun" dememize rağmen kısmen daha uzun, ama ilgisiz sorduğumuz asıl soruyu yanıtlamayan bir yanıt geldi. Üstelik sormadığımız, söylemediğimiz, alakasız şeyleri eksik aktarıyordunuz?

Bu yazının ve size tekrar başvurumuzun sebebi de bu zaten...

Biz size dedik ki "Ramazan'da mümkün olan Ramazan'dan sonra niye mümkün olmuyor.?
Bakım, yoğunluk, personel vb. konuları Ramazan'da çözüp daha sonra niye çözemiyorsunuz?
Dünyanın birçok metropolünde gece 12'de son metro diye bir şey yok.
Dünyadaki örnekleri inceleyin.

Siz bize şöyle yanıt verdiniz:
Raylı sistemlerin sabah 06 ile gece 12 arasında yolculu çalıştığını, diğer kalan 6 saatte "zorunlu" çeşitli rutin ve ağır bakımlar,modifikasyon, sinyal sistem testleri yapıldığını;
Berlin, Paris ve Londra metrolarının bu bakımlar nedeniyle bazı hatlarını bir ay kapattığını;
Dünyaya baktığımızda 24 saat çalışan tek metronun New York metrosu olduğunu; onun da bakıma çok ihtiyaç duyduğunu alternatif hatlarını vs...

Ne alakası var sorduğumuz soruyla, bu yanıtın?

Ramazanda hizmet verme sürenizi gece 01'e çıkardınız. Bir ay bunu yapabildiniz. Bunu hafta içi günlerde yine (sürekli) yapabilir misiniz?
Evet, hayır sürdüremeyiz, çünkü...

Haftasonları Cuma ve Cumartesi akşamları sabaha kadar metro hizmeti verebilir misiniz?
Evet, hayır, şu nedenle....

Diğer özel gün ve bayramlarda gece 02.30'a kadar bu hizmeti Ramazan'da olduğu gibi niye vermiyorsunuz?
Veremiyoruz, çünkü...

Vermeyi planlıyoruz, şu hazırlıkları yapıyoruz vs... (Daha önce bazı spor karşılaşmalarında, maçlarda 1-2 saat uzatmak gibi...)

Demek neden bu kadar zor?

Bu konuda İstanbul halkının talebi net! Hatta geçen yıl bizim de desteklediğimiz (linki şurada) bir imza kampanyası yapılmış 15 bine yakın insan buna imza atmıştı. Kampanyanın imza gerekçelerini okuyun, yüzlerce insanın bunu neden talep ettiğini göreceksiniz.

Tekrar böyle bir imza kampanyası yapmak istemiyoruz.

Soruyoruz:

Neden İBB (Ulaşım A.Ş.) Ramazan'da 1 ay yapabildiği halde, daha sonra hafta içi, özel günlerde ya da sadece hafta sonları metroyu gece geç saatlere kadar işletmiyor? 

Biz bu hizmeti bazı düzenlemeler yaparak rahatlıkla verebileceğinizi, Anayasal ve temel bir hak olan seyahat özgürlüğünün ve toplu ulaşımın kullanımını geliştirebileceğinizi düşünüyoruz.


Metro'yu hafta içi 02.30, Hafta sonları ve özel günlerde 24 saat (talebe göre) çalışacak biçimde düzenleyerek, dünyadaki örnekleri gibi, bir "metropol"e yakışır biçimde neden çalıştıramıyorsunuz?


Saygılarımızla.

O. Suat Özçelebi
Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri Sözcüsü


Meraklısı için Dünyadaki bazı kentlerde metro hizmet saatleri:
Seyahat Özgürlüğü Gönüllüsü arkadaşlarımız dünyada yaşadıkları ülke ve şehirlerdeki metro sistemlerini incelediler. Özellikle sizin söz ettiğiniz 3 kent ile İstanbul Metrosu kıyas kabul etmeyecek örnekler. Görece İstanbul metrosuna yakın olabilecek şehirlerde de gece 12 paydos diye bir uygulama kesinlikle yok.

Örneğin bahsettiğiniz Paris metrosunda ağa bağlı her istasyonda yılın her günü sabah 05:30 ile gece 01:15 arasında hizmet veriyor. Aralık 2006'dan itibaren ise cuma cumartesi geceleri ve tatil öncesi gecelerde, resmi bayram tarifelerinde saat 02:15'e kadar hizmet veriyor. Yeni Yıl, the Fête de la Musique (Müzik Günü) ya da Nuit Blanche (Beyaz Gece) gibi özel günlerde ise şebeke kısmi olarak tüm gece açıktır. Bu durum sadece ana istasyonlara ve hatlara (1,2,4,6), RER hatlarındaki bazı istasyonlara ve otomatik hatta (14) ait tüm istasyonlara özeldir.

Londra metrosu 05:00-00:30 saatleri arasında Londra halkına hizmet veriyor. Eylül ayında 5 hat da haftasonları, özel günlerde 24 saat hizmet verecek.

Barselona Metro sistemi hafta içi hafta içi (Pazartesi-Perşembe) ve Pazar günleri 05.00–24.00 arası işleyen metro, Cuma günü 05.00–02.00 ve cumartesi günü ise 24 saat çalışıyor. Yaz dönemi ve yılbaşında Cumartesi günleri ise sabaha kadar 24 saat metro faaliyette.

Almanya'da da Berlin metrosu, Hamburg metrosu u bahn diye tabir edilen ve u1, u2, vs diye adlandırılan bir sistemdir. Burada da gece 0.30, 01'e kadar çalışan hatlar var ve tabii haftasonları, cuma ve cumartesi geceleri, özel günlerde sabaha kadar çalışıyorlar.

13 Temmuz 2015 Pazartesi

İkinci pasaporta İkinci kez harç!


Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM)yurt dışı seyahatlerinde 2 pasaport kullanmak zorunda kalan yurttaşlarımızla ilgili uygulamaya açıklık getirdi.10 temmuz tarihinde e-pasaport sitesinde ve  "pasaport ve güvenli belge daire başkanlığı" internet sayfasında bir açıklama yayınladı. Daha önce yolladığı bir genelgeye atıf yapan EGM, ikinci pasaport için gerekli belgeler arasında "defter ve harç bedeli makbuzu"nu ayrı ayrı saymaktadır.

Yeni bir pasaport çıkartmadığı ve daha önceki pasaportunun süresi içinde kalmak koşuluyla yeni pasaport verilecek bir yurttaştan defter bedeli dışında ikinci kez harç almanın mantığı nedir? Yurttaşlarının düştüğü zor durumu daha da zorlaştırıp bu durumdan "harç" alan bir devletin Anayasal bir hak olan seyahat özgürlüğünü kolaylaştırmak yerine açıkça zorlaştırdığı çok açık.

Bu konuda Maliye Bakanlığı'ndan bir açıklama istiyoruz? 

NEDEN?

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün "İki adet geçerli pasaport talepleri" adıyla yayınladığı duyuru metni:
"Daha önceden almış oldukları pasaportları ile yurt dışına seyahat etmek üzere ilgili yabancı ülkelerin Türkiye’deki temsilciliklerinden vize alan ve/veya bu ülkelere giriş yapan vatandaşlarımızın, bilahare aynı pasaportları ile bir başka yabancı ülkenin temsilciliğine müracaat ettiklerinde, önceki ülkenin vizesi ve/veya giriş damgasının pasaportunda bulunması gerekçe gösterilerek vize taleplerinin olumsuz karşılandığı, Sürekli seyahat etmek durumunda olan şahısların sık sık yeni pasaport almak zorunda kaldığı bilindiğinden, bu durumdaki vatandaşlarımızın ellerinde yeni tip hususi damgalı, hizmet damgalı ve umuma mahsus e-pasaport türlerinden hangisi bulunursa bulunsun, mağduriyetlerin giderilmesi açısından; Ülke ayrımı yapılmadan yurt dışına seyahat edecek adına iki adet geçerli pasaport düzenlenmiş vatandaşlarımızın iki adet pasaportu da kullanma ihtiyacı hasıl olduğunda durumunu belgelendirmesi halinde talep ettiği süre doğrultusunda kendisine her iki pasaportu da teslim edilebilmesi imkanı sağlanmış, uygulama hakkında ne şekilde işlem yapılacağı hususu 22.04.2013 tarihli ve EGM.Gnl.No:41, Bakanlık Gnl.No:22 sayılı genelge ve 05.12.2013 tarih ve 190250 sayılı emir yazımızla İl Valiliklerine bildirilmiştir. Pasaport talebiniz ile ilgili olarak tüm başvuru belgeleri ile birlikte (biyometrik fotoğraf, nüfus cüdanı ile defter ve harç bedeli makbuzu) ikinci pasaport talebinizle ilgili mazeretinizi belirtir dilekçe ile ilgili Emniyet Müdürlüğüne müracaat etmeniz gerekmektedir."

5 Temmuz 2015 Pazar

İkinci pasaport çifte soygun olmasın!

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün, vatandaşların, bir ülke için vize işlemleri devam ederken bir başka ülkeye gitme durumlarını belgeledikleri takdirde ikinci pasaportu alabilmelerine imkan veren yeni bir uygulama başlatacağı bildiriliyor.

Çok güzel.

Emniyet Genel  Müdürlüğü uzun zamandır süren yurttaşların haklı taleplerine sonunda bir karşılık verdi. Ve zorunluluğunuzu, durumunuzu belgelendirirseniz 2. pasaport verilebileceğini açıkladı. 

Uygulamanın nasıl yapılacağına ilişkin henüz net bir bilgi yok. (e-pasaport ve emniyetin sitesinden de ulaşamadık) Basında yansıtılan haberlerde sanki sadece iş adamlarına yönelik bir uygulama gibi bir hava da var.

Ancak Türkiye'de pasaport dünyanın en pahalısı, Anayasal hakkımız seyahat özgürlüğünü engelleyecek boyutta. Dünyada ortalama 60 dolar olan ücret Türkiye'de 250 dolar düzeyinde. 2. pasaportun hem herkese verilebilmesi hem de kesinlikle harçtan mahfuz tutulması gerekir. Sadece defter bedeli ödenerek diğer (ilk) pasaportun süresinde bu pasaportların verilmesi lazım. 

Yoksa pasaport süresi için gerekli harcı ödendiği halde, ikinci kez bunun talep edilmesi halinde vatandaşın zor durumundan devlet fayda sağlıyor demektir.

Maliyeti 15-20 lira civarında olan, devletin vatandaşlarına vermek zorunda olduğu bir kimlik belgesini zaten fahiş bir ücretle ve harçla satmak yetmiyormuş gibi, bedeli ödenmiş bir pasaporttan defalarca aynı harçların tahsil edilmesi hiçbir akla, vicdana, hukuka sığacak bir uygulama değildir.

Bu konuda işlemler başlamadan önce Emniyet Genel Müdürlüğü ve Maliye Bakanlığı net bir açıklama yapmalıdır.