4 Mart tarihinde imza kampanyamızı sona erdireceğiz. Yaklaşık 1400 civarında bir imza ile kamu otoritesine "seyahat özgürlüğü" taleplerimizi ileteceğimiz anlaşılıyor.
İmzaları teslim ettikten sonra, bir süre yanıt gelmesini bekleyeceğiz.
Ama bu konuda olumlu bir adım atıldığını, gelen yanıtlarda taleplerimizin karşılık bulduğunu göremezsek, yeni bir yol haritası saptamak gerekir. Hukuksal anlamda girişimlerde bulunmak şu anda ilk seçenek gibi görünüyor.
Anayasal ve temel bir insan hakkı olan "seyahat özgürlüğü" ile ilgili mücadeleyi bir yandan sürdürürken, ona paralel olarak özellikle Avrupa Birliği özelinde "vize" problemlerini de kamuoyu gündemine taşımak, birlikte ele almak vb. talepler sıklıkla dile getiriliyordu. 2011'de bu ve benzeri konularda birlikte düşünmekte fayda var.
Bu konularda her türlü düşünce ve önerilerinizi bekliyoruz.
En pahalı pasaport ücreti hala Türkiye'de. Dünya ortalaması 60 dolar düzeyinde bulunuyor. Türkiye'de 4-10 yıllık biyometrik pasaport ücreti yaklaşık 200 dolara inse de hala çok yüksek. Her yıl pasaportlara OTOMATİK ZAM geliyor. Bu durum Anayasamızın 23. maddesinde tanımlanan "seyahat hürriyeti"nin açıkça ihlalidir. DÜNYANIN EN PAHALI PASAPORTLARINI KULLANMAK, DELİ DUMRUL HARÇLARINI ÖDEMEK VE AYRIMCILIĞA UĞRAMAK İSTEMİYORUZ. Vizesiz Türkiye, Vizesiz Avrupa, Vizesiz Dünya İstiyoruz!
1 yorum:
Sayın Özçelebi,
İmza kampanyasına katılımın maalesef beklenenden düşük olması oldukça üzücü..Ülkemizde her konuda özellikle devletimiz tarafından tam manasıyla soyuluyoruz (akbil,harç vs) ama maalesef tepkisizleşmiş,tepkisizleştirilmiş insanlarımızda çıt yok...Taşın altına ellerini koymaktan her zaman çekinmiş bir topluma bazı şeyleri anlatmak oldukça zor ancak ''Türk söylemez,söylenir'' zihniyetinin artık yok olması gerek..Ben şahsen imza kampanyamıza devlet tarafından istediğimiz şekilde cevap geleceğini sanmıyorum..Hukuksal anlamda gidebileceğimiz noktaya kadar gitmeliyiz zaten başka da bir seçenek şu an için yok..Aynı şekilde vize konusunda yıllardan beri sahip olduğumuz basiretsiz,duyarsız,sorumsuz dışişleri yüzünden çektiğimiz sıkıntıların,konsolosluklar ve yeni kar ortakları aracı kurumlar tarafından aşağılanmamızın,horlanmamızın ve soyulmamızın hesabını da mahkeme yoluyla sorarak çözemesek bile hiç değilse sesimizi duyurma açısından faydalı olacağına inanıyorum..Eğer hem pasaport hem de vize konusunda istediklerimizi elde edemezsek üzücü ve utandırıcı da olsa (bizi bu şekilde düşündürenler utanmalı aslında) AİHM ne başvurma seçeneklerimiz arasında mıdır? Bence olmalıdır..Çünkü vatandaşına yıllardır dünyanın en pahalı pasaportunu,benzinini,cep telefonunu,arabasını,internetini,doğlagaz,elektriğini vs satarak onları yolunacak kaz olarak ve müşteri olarak gören zihniyete karşı elimizden ne geliyorsa sonuna kadar yapmalıyız diye düşünüyorum ama tabii bireysel değil toplumsal olarak..Sevgi ve saygılarımla..
Yorum Gönder