Şimdi de Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın bazı projelerinde yapılan kız-erkek ayrımcılığı ve farklı dönemlerde birlikte seyahat etmelerinin engellenmesiyle karşı karşıyayız.
Önce yaz kamplarında başlayan bu uygulama çeşitli gençlik örgütlerinin tepkisine, bakanlığa mektup göndermesine rağmen hala sürdürülürken, aynı zamanda farklı projelerle de yaygınlaştırılıyor.
Özellikle Gençlik Treni ve yeni başlayan Seyyah Projesi nde de aynı şekilde kız-erkek ayrımcılığını yapılıyor. Projelerin sitelerinde katılım şartlarının belirtildiği bölümlerde hep şu ibare var: Kız ve erkek dönemleri ayrıdır.
Her iki proje de fikir olarak çok güzel, ayrıntılar da özenle düşünülmüş, ama bu kız-erkek ayrımcılığını anlamak mümkün değil. Bu konuda bir imza kampanyası yapan gençler kanalıyla durumdan haberdar oldum, basın da bu konuya yeterli ilgiyi göstermiyor. Birkaç site dışında sanırım sadece Birgün Gazetesi'nde konuyla ilgili bir haber yapıldı.
Bu konuya daha çok sosyal medyada tepkiler yoğun olarak sürüyor, biz de Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri, Sırtçantalılarla birlikte Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Suat Kılıç'a sorular yöneltiyoruz. Neden bu tür bir ayrımcılık yapıyorsunuz diye. Henüz bir yanıt alamadık. Ama Gençlik Treni'nin Facebook sayfasına yazdığımız sorulara, soruları önce silerek, sonra anonim gençlerin ağzından bir yanıt yazdılar:
T.C Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından düzenlenen Gençlik Treni ve Lider Gençlik Kampları etkinliklerinde; daha rahat bir hareket ortamı, duygu ve düşüncelerin daha rahat ifade edilebilmesi için etkinliklere katılacak bayan ve erkek arkadaşlarımızın farklı dönemlerde seyahatinin ve farklı dönemlerde kamp yapmasının programların verimliliği açısından oldukça yerinde olduğunu düşünmekteyiz. Şüphesiz ki Gençlik ve Spor Bakanlığı bu etkinlikler ile gençlerin bilgi ve birikimlerinin artmasını, deneyim kazanmalarını ve bunun yanında sosyalleşmelerini amaçlamaktadır. ‘Cinsiyet ayrımı yapılmaktadır’ şeklindeki karalama kampanyalarını biz gençler nezdinde hiçbir karşılık bulamayacağını ve Gençlik ve Spor Bakanlığının yaptığı ve biz gençler açısından çok verimli geçeceğine can-ı gönülden inandığımız bu etkinliklere desteklerimizin ilelebet süreceğini belirtiriz. Bu tarz etkinliklerin altından art niyet arayanları Mustafa Kemal Atatürk’ün belirttiği gibi ‘fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ gençler olmaya davet eder, organize edilen etkinliklerle gençliğin gelişimi için çaba harcayan Gençlik ve Spor Bakanlığımıza tekrar teşekkürlerimizi sunarız.Hadi, hep beraber önce Gençlik Treni’ne, sonra Lider Gençlik Kampına…Bu yanıtın neresinden tutacağımızı bilemiyorum, ama biz yanıtımızı almış olduk. Kız-erkek birlikte seyahat ederlerse nelerin olmayacağı ortaya çıktı:
1. daha rahat bir hareket ortamı,
2. duygu ve düşüncelerin daha rahat ifade edilebilmesi
3. programların verimliliği
Ayrıca şu da belli oldu, bakanlık kendisine yönelik eleştirileri başka "gençler" aracılığıyla "karalama" olarak nitelemeyi tercih ediyor. "Beni eleştirmeyin ne yapıyorsam doğru yapıyorum" diyor. Bir de eleştirmeyi "art niyet" aramakla özdeşleştirmişler ki tam evlere şenlik! Bizi, "kız ve erkeklerin birlikte faaliyet yapmasında nasıl bir art niyet arıyorsunuz" diye sormak zorunda bırakıyorlar.
Fakat her şey bir yana tüm sorular yerinde duruyor, Sayın Suat Kılıç, bakanlığınız gençlik treni ve seyyah projesinde şunları amaçladığını ilgili projelerin sayfalarında belirtmiş:
gençlerin bilgi ve birikimlerinin artmasını, deneyim kazanmalarını ve bunun yanında sosyalleşmeleri...
gençlerin seyahat etmeleri, akranlarıyla tanışmaları ve kaynaşmaları ve ülkemizin doğal ve tarihi güzelliklerini yerinde görmeleri...
gençler arasında hoşgörü ve diyaloğun arttırılması, sosyal korku ve ön yargıların giderilmesi, toplumsal bütünleşmeye katkı sağlanması, gençlerin farklı coğrafi bölgelerde yaşayan akranlarıyla tanışmaları, kaynaşmaları ve kültürel alışverişte bulunmaları...
gençlerimizin tarihinden ve kültüründen haberdar olması, bu topraklar uğruna verilen mücadelelerimizi görerek, bizzat gezerek öğrenmesi, dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmayan ülkemizin doğal, tarihi ve kültürel güzelliklerinden gençlerimizin mahrum kalmaması...Sayın Bakan, lütfen açık ve seçik olarak kamuoyuna açıklar mısınız?:
Kız ve Erkeklerin birlikte/karma seyahat etmeleri yukardaki amaçlarınızdan hangisine engel olabilir? Yoksa tam tersine bu amaçların çok daha iyi gerçekleşmesini mi sağlar?
Bu tür bir cinsiyet ayrımcılığı projelerde amaçladığınız birçok şeyin gerçekleşmesini engellemez mi?
Bu kararı alırken gençlerle ilgili hangi psikososyal, pedagojik bilimsel ölçütleri veya referansları kullandınız?
5 yorum:
sehahatler sırasında farklı cinsler arasında oluşabilecek en ufak bir problem medyada skandal olarak yansıtılacağından dolayı bakanlığın bu kararını destekliyorum.
Bu ayrımcılık medya herhangi bir olumsuzluğu haber yapar, skandal der diye desteklenemez. Gençlerin kız erkek tüm akranlarıyla birlikte olmalarına potansiyel sorun gözüyle bakılamaz. O zaman birlikte oldukları her ortamı "aman bir sorun olmasın" diye ayırmak gerekir. Yazıyı dikkatle okursanız bakanlığın projedeki amaçları tek tek sıralanmış,cinsiyet ayrımcılığı bu amaçlara hizmet mi ediyor, yoksa engelliyor mu? Asıl soru bu?
gençlik treninin amaçlarından biride katılımı homojen hale getirmek. kız erkek karışık olması durumunda katılımcıların çoğunluğu belli bir mesimin insanı olmak zorunda kalacak ama siz bu hayat tarzından haberdar olmadığınız için bu durumu anlamakta zorlanıyorsunuz. türkiyenin genelini düşünün hangi aileler kız ya da erkek çocuklarını kendilerinden uzakta bir hafta tanımadığı yaşıtı karşı cinsiyetten kişilerle biraraya gönderir. bu durumun kazansalar bile belli kişilerin katılma hakkını elinden alacağı çok açık.
AYRICA,
gençlik treninin asıl eleştirilmesi ve yanlış ise de araştırılması gereken sorunu milletvekili çocukları ve iltidara yakın kişilerin çocuklarının katılımındaki yüksek rakamlardır.
Yorum Gönder