Uzun zamandır Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri olarak yurt dışına çıkış harcına karşı da kampanyalar yürütüyoruz. Geçen yıl "bu sefer olmaz" diyerek yapılmak istenen bir zamma karşı kampanya yaptık ve etkili oldu, zammı önledik. Ama asıl hedefimiz "seyahat özgürlüğü"nün önünde tam anlamıyla bir engel oluşturan bu harcın tümüyle kaldırılmasıdır.
Öğretim görevlisi Serkan Köybaşı da Anayasa'ya aykırı bu harcın kaldırılması için 4 yıldır hukuksal mücadele veriyor. 2009 yılında açtığı dava 5597 sayılı Yurt Dışına Çıkış Harcı Hakkında Kanun’un çeşitli gerekçelerle Anayasa’ya aykırı olduğu üzerine kurulu, davası şu anda temyiz aşamasında.
TBMM'ye verilen bu kanun teklifini sonuna kadar destekliyoruz.
Milletvekili Ayaydın, kanun teklifinin gerekçesinde "Yurt dışına çıkış harcı"nın nasıl çıktığı ve nedenleri üzerinde de durarak şimdi bunun nasıl işlevsizleştiğini de çok güzel açıklamış. Bu harç Türkiye’nin büyük döviz sıkıntısı
çektiği bir dönemde yurt dışına çıkışları caydırmak ve bu yolla döviz tasarrufu
yapabilmek amacıyla dış seyahat harcamaları vergisi adı altında ilk kez 1970’li
yıllarda konulmuş bir uygulamaydı.
1980’li yıllarda bu vergi kaldırılarak yerine Toplu Konut
Fonu getirilmiştir. Ancak Toplu Konut Fonu uygulamasının başarısız olması
üzerine 2001 yılında yurt dışına çıkış harcı uygulamasına geçilmiş ve 2007’de
çıkarılan 5597 sayılı Kanunla getirilen çeşitli değişikliklerle bu uygulama
devam ettirilmiştir. Önceleri kişi
başına 50 dolar olan bu harç, zaman içinde 70TL olarak belirlenmiş ve nihayet
5597 sayılı kanunla 2007 yılından beri 15 TL olarak uygulanmaktadır.
Hali hazırda yurt dışına ticari taşımacılık yapan araçların
mürettebatı (pilot, hostes, şoför vb.), 7 yaşından küçük çocuklar ve yabancı ülkede oturma izni olanlar dışında Türkiye
Cumhuriyeti pasaportu ile yurt dışına çıkan herkes, çıkış kapılarında 15 TL’lik bu harcı ödemek
durumundadır.
Bu harç çağdışı ve vatandaşlara zahmet getiriyor.
Yurt dışına çıkış harcı, her şeyden önce çağdışı ve
vatandaşlara zahmet getiren bir uygulamadır. Ayaydın'ın vurguladığı gibi, "yüzyıllar öncesinde kalan bir
tür baş vergisi, kelle vergisi görünümündedir. Bu yönüyle ülkemize
yakışmamaktadır." Bu uygulamanın dünyada hiçbir ülkede örneği
bulunmamaktadır.
Ayrıca, geliri TOKİ’ye
tahsis edilen yurt dışına çıkış harcı, mali yönden gün geçtikçe anlamını yitiren, tahsilatı azalmakta olan bir gelir kalemine dönüşmüştür. Ayaydın kanun teklifinin gerkçesinde, 2012 yılında
bütçe hedefi olarak 111 milyon TL olarak öngörülmüş olsa da yıllık harç tahsilatının ancak 67 milyon TL olarak gerçekleştiğini belirtmektedir.
2007 yılında harç tutarı 70TL’den 15TL’ye düşürülerek 23’e ulaşan
muafiyet alanı kaldırılıp harç tabanı genişletilmiş, daha iyi bir tahsilat öngörülmüş ancak bu öngörü
gerçekleşmemiştir. Zira yurt dışına çıkış harcı 70 lira iken 2006 yılında 102,3
milyon gelir elde edilmişken, harcın 15 lira olduğu 2011 yılında 88,6 milyon
TL, 2012 yılında ise ancak 67 milyon TL gelir elde edilebilmiştir. Bu gelir, TOKİ için de bir anlam ifade etmekten tamamen uzaktır, yani kanunun/harcın temel nedeni de gerçekleşmemektedir.
Tüm bunlardan daha önemlisi ise yurt dışına çıkış harcı
uygulamasının içerdiği hukuksuzluk, Anayasal bir temel hak olan "seyahat özgürlüğü"ne yönelik kısıtlayıcı anlayıştır. 2010 yılındaki referandum sonucu yapılan
anayasa değişiklikleri ile vatandaşların yurt dışına çıkma hürriyetinin, ancak
suç soruşturması ve ya kovuşturması sebebiyle hakim kararına bağlı olarak sınırlanabileceği
hükmü kabul edilmiştir. Böylelikle vergisel yükümlülük kapsamında yurt dışına
çıkış yasağı getirilmesi uygulamasına son verilmiştir.
Bir yandan vatandaşların seyahat özgürlüğünün genişletilmesi
söz konusu iken, diğer yandan yurt dışı çıkış harcı uygulaması ile fiili bir
engelin sürdürülmesi kabul edilemez bir tutumdur. Zira bugün yurt dışına çıkış
harcını ödemeyen bir kişinin ülkeden çıkış yapmasına kolluk kuvvetleri izin
vermemektedir. Oysa anayasa hükmü çok açık olup, yurt dışına çıkış sadece hakim
kararına bağlı olarak engellenebilecektir.
Türkiye bu harç gelirini TOKİ’ye başka kaynaklardan aktarabilir
Ayaydın'ın verdiği Kanun teklifi ile yurt dışına çıkş harcının yarattığı gelirin işlevsizliğini de gösteriyor. Anayasaya aykırılık taşıyan, kişi hak ve
özgürlüklerini hiçe sayan; gelişmiş hiçbir ülkede örneği olmayan, çağ dışılık
arz eden; mali yönden ciddi bir düşüş gösteren ve vazgeçilebilir düzeyde bir
gelir getiren yurt dışına çıkış harcından sağlanan geliri başka kaynaklardan
temin ederek TOKİ’ye aktarabilecek güçte ve potansiyelde bir ülkedir.
Dünyada hiçbir örneği olmayan bu "deli dumrul vergisi"ne karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. TBMM'de ve halkımız arasında bu mücadelenin daha çok yankı bulmasını, bu temel hak ihlaline her yurttaşımızın karşı çıkmasını diliyoruz.
CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Aydın Ayaydın'ın verdiği Kanun teklifine ulaşmak için TIKLAYINIZ!
CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Aydın Ayaydın'ın verdiği Kanun teklifine ulaşmak için TIKLAYINIZ!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder