29 Nisan 2010 Perşembe

Seyahat Özgürlüğü hakkı, herkesin hakkı!

“Seyahat Özgürlüğü” bloğunu kurduktan sonra ummadığım kişilerden ilginç tepkiler aldım. Büyük çoğunluk olumlu bir yaklaşım gösterdi, ancak olumsuz geri dönüş yapanlar, kayıtsız kalanlar dışında, “tepki” gösterenler de oldu.

Tepki gösterenlerin söyledikleri, onların tabirleriyle şu başlıkları taşıyordu: “Bu tipik bir “Beyaz Türk” sorunu. Millet işe gidip gelirken otobüs ücretlerini düşünüyor. Yurt dışına gezi, eğlence için bunu kim umursar? Yurt dışına gidenin zaten parası vardır, ödesin. Bu soruna gelene kadar neler var. Kimin umurunda pasaport ücretleri Allah aşkına!”

Şimdi her zaman, her şeye tepki gösterenler, eleştirenler olacaktır, önemli olan büyük çoğunluğun ne düşündüğü, onlar da zaten “olumlu” yaklaşmışlar, diğerlerinin söylediklerini çok önemsemeseydiniz, diyebilirsiniz.

Kanımca önemsenmeyecek gibi değil. Çünkü bu tepki, aslında hiç de azımsanmayacak bir kitlenin tepkisi. Çünkü “seyahat özgürlüğü”nün gezmek, eğlenmek, “vur patlasın çal oynasın”dan ibaret olduğunu düşünen kişilerin toplumun büyük bir kesimini oluşturduğunu düşünüyorum.

Anladım ki, temel haklar ve özgürlükler bilincinin eksikliğinin yanı sıra, insanlar kimi hakların bazı insanlar için olduğuna inanmış durumda. Daha da kötüsü “seyahat özgürlüğü” gibi hakları ulaşılamayacak düzeyde gördüğü için (maddi sebepler öncelikli olmak üzere) bu temel ve doğal haktan yararlanabilecek kişilerin de ciddi bir bedel ödemesine çok ses çıkarmak istemiyor. Hatta bu bedeli destekliyor. Belki bir kısmı, “ben yapamıyorsam kimse yapamasın, yapıyorsa da yüksek bedel ödesin!” demekten kendini alamıyor. Yani “BEN”…

Temek hak ve özgürlüklerin, herkes için vazgeçilmez olduğunu, herkese “bir gün” gerekli olabileceğini anlatmak zorundayız: Özellikle bu haklardan her hangi biri konusunda gösterilecek umursamazlığın, diğer tüm temel hakların kısıtlanabilmesi yolunda da bir  kilometre taşına dönüşebileceği riskini de…

Ve bizim gibi gelir dağılımın çok kötü olduğu ülkelerde bu hakkın kullanımı birçok açıdan “olanaksız” göründüğü için, pasaport ücretlerinin “fahiş” olmasını takan/umursayan büyük bir kitle bulmak mümkün görünmüyor.

Elbette seyahat masrafları sadece pasaport ücretlerinden oluşmuyor. Ekonomik açıdan zor durumda olan bir kişinin, ailenin, tatil, seyahat gibi etkinliklere bütçe ayırmasının çok güç olduğu bir ülke Türkiye. Yurt içinde bile gezmek olanaksızken, yurt dışı tam bir hayal gibi görülüyor…

Ama bu özellikle çevre ülkelere yapılabilecek çok makul ücretlerle gerçekleşebilen “turlar” sayesinde aslında bir “hayal” değil! Hatta bazen yurtiççi seyahatlerden daha ucuza bile mal olabiliyor. İşte burada da yüksek pasaport ücretleri gerçekten büyük bir engele dönüşüyor!

Yalnız seyahat özgürlüğünü, “gezme-eğlenme” özgürlüğüne de indirgememek gerekir.

Bu temel hakkın, insanlara/yurttaşlara sağladığı en büyük kazanımlarından biri de “yer değiştirme, ülkeden çıkma ve geri dönebilme hakkıdır”…

Bu konuya devam edeceğim…

6 yorum:

Adsız dedi ki...

tamam, herkesin hakkı. Ama bu hak herkesin elinden alınalı o kadar çok oldu ki millet böyle bir hakkı olduğunu bile bilmiyor bence. Burçin

İsmail Alacaoğlu dedi ki...

Tamam kabul ediyorum herkesin seyahat etmeye bütçesinin el vermediğini ama seyahat etmeyi kalkıp da Beyaz Türk sorunu diye nitelendirmek de çok yanlış bir yerden bakmanın neticesi. Seyahat özgürlüğü temel haklardan biridir ve temel bir hakka ulaşamayan 1 kişi dahi olsa bu mücadele edilmesi gereken bir alandır. hak kavramı maalesef Türkiye'de kafalara oturmamış bir kavram. İnsanlar haklar söz konusu olduğuda hak hiyerarşisi yapmaya çok yatkın oysa ki temel haklar arasında bir öncelik sıralaması yoktur. hiç bir insan hakkı bir diğerinden daha az önemli değildir. bunu beyaz türk hakkı diye nitelendirmenin temelinde de zaten bu hak hiyerarşisi yatıyor kanımca.
ismail

O. Suat Özçelebi dedi ki...

Evet, çok doğru bir noktaya değiniyorsunuz, İsmail bey. Temel haklar ve özgürlükler arasında bir hiyerarşi, öncelik yoktur. Temel hakların hiçbirinden, bir diğeri adına vazgeçmemiz söz konusu olamayacağı gibi, birinin diğerine üstünlüğünden de söz edemeyiz. Ancak ekonomik sorunlar içinde boğulan insanlar bu bakış açısının gerektirdiği bilinç düzeyinde olsalar bile, söylemde bu çerçevenin içinde olamıyorlar...

Unknown dedi ki...

Suat bey sitenizin varligini Hurriyet'teki roportajiniz sayesinde ogrendim ve de cok memnun oldum...Sloganiniz da da belirttiginiz gibi Vatandasiz Musteri degil...Oyle de olmali ama maalesef Turk vatandaslari devletten ucretsiz hic bir hizmet almamaktadir..Seyahat ozgurlugumuz en basta pasaport ve haraclara fahis fiyatlar koyan devletimiz sonra da yabanci ulkeler tarafindan kisitlanmaktadir..Bu haraclara vatandaslarin da artik tepki koymalari gerekiyor ama bu koyun milletin hak aramasi hayalden baska bir sey degil...Sadece pasaport olayi degil daha bir cok hizmete de harac veriyoruz..Onlarda cok onemli..Basbakan pasaportlar degisince vatandaslarinin her yere vizesiz,gule oynaya gidecegini zannetti herhalde..Iyi de islevi olmayan,kabul gormeyen pasaportu kim ne yapsin?? Yabanci ozellikle AB uyesi ulkelerin vatandaslarimizdan aldiklari vize haraclarina bir de bu konsolosluklarin vize randevu sistemi diye bir sey uydurup ,araci kurumlarla ortak hak etmedikleri bir harac sistemi olusturmus durumdalar..Bunlar icin devlet ne yapti??Koskoca bir hic..Kaziklaniyoruz,soyuluyoruz ama kimi kime nasil sikayet edecegiz ki??? Idari mahkemeye basvurmanizi ve de sonuc alinamazsa AIHM ye gidilmesini destekliyorum ve herkesi elinden geleni yapmaya cagiriyorum...

O. Suat Özçelebi dedi ki...

Desteğinizin sürmesi dileğiyle, evet haklısınız sonraki mücadele aşaması vize ve vize harçları olmalı...

Unknown dedi ki...

Insanlarimiz kotu yasam kosullarini,gelir dagiliminin cok kotu olmasini, insanca ve insana yarasir sekilde yasayamamayi kendine o kadar kaniksamis ki seyahat etmeyi,gezmeyi,gormeyi ufkunu gelistirmeyi sadece zenginlere ozgu bir olay ve sadece onlara yakisan bir seymis gibi kabullenmisler...Hic sorgulamamislar, tepki gostermemisler,herseyi "kader boyleymis" diyerek kabullenmisler..Ulkemizdeki sorunlarin temelinde de bunlar yatmiyor mu??? Herseyi paraya oyle endekslemisiz ki herseyimizi gecim derdi olmus..O insanlara gore pasaport olayi gecim derdinin yaninda onemsiz..Dunyanin en pahali elektriginin,dogalgazinin,internetinin,arabasinin,benzininin,telefonunun ulkemizde olmasi da onemsiz..Bize bunlari layik goren,cile cektiren,kendileri vatandas vergisiyle krallar gibi yasayan yoneticilere tepki gostermemek,sorgulamamak da onemsiz..Hayati daha kolay,mutlu,huzurlu ve insanca yasamayi istemek, o sekilde yasamaya layik oldugumuza inanmak ve o ugurda hareket etmek cok mu kotu bir sey???