16 Haziran 2010 Çarşamba

Seyahat özgürlüğü ve toplumsal farkındalık

15 gündür "seyahat özgürlüğü" ve "dünyanın en pahalı pasaportları"na sahip olduğumuz gerçeği ile kamuoyunu buluşturma konusunda ciddi adımlar attık. Özellikle Anayasal hakkımız olan "seyahat özgürlüğü"nün nasıl elimizden alındığını, geldiğimiz noktada bunun katlanılabilir olmaktan gittikçe çıktığını ayrıntılı bir biçimde birçok mecrada paylaştık.

Hürriyet, Radikal, Taraf Gazeteleri'nde, birçok internet haber sitesinde, bloglarda dün NTV Ana haber ve gece bülteninde, bugün TV8 kanalının sabah kuşağında hem kampanyamızı anlatma, hem "derdimizin" ne olduğunu açıklama fırsatları edindik. 

Bunların gücü ve etkisinin hemen ölçülebilmesi mümkün değilse de ilk ipuçlarının çok umut verici olduğunu söylemeliyim. Özellikle bloğumuzun ziyaretçi sayısı 9.000 kişiyi geçti, Facebook grubumuz 10 bin kişiye doğru gidiyor. Katılımcılar tepkilerini, görüşlerini dillendiriyor, önerilerde bulunuyorlar. Ve ilk Facebook "etkinliğimiz", "Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'na soruyoruz" gayet başarılı sürüyor. Karşıdan içeriği belirsiz olsa da yanıt gelmeye başladı.

Kısacası, yoğun gündeme rağmen sorunla ilgili "toplumsal farkındalık" yaratma konusunda mesafe almaya başladık diyebiliriz. Yani ilk aşama başarıyla gerçekleşiyor. Ancak önemle vurgulamak gerekir ki yolumuz uzun, devletin karar vericilerinin, yani sorun ve çözüm odaklarının tepki/yanıt verme, çözüm üretme eşiğine gelmeleri için, her mecrada daha çok çalışmamız gerekiyor. 

Yılmadan, sabırla, neşeyle, bilgiyle, azimle...

Hiç yorum yok: