22 Ağustos 2010 Pazar

İmza kampanyası, yeşil pasaport ve vizeler üzerine...

"Seyahat özgürlüğümüzü geri istiyoruz" kampanyamız çerçevesinde başlatacağımız imza kampanyası için geri sayım başladı. Son hazırlıkları yapıyoruz. Dünyanın en pahalı pasaportuna sahip olmak istemiyoruz. Ve bu ayıptan kurtulmak için hep birlikte mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu konudaki gelişmeleri, siz "seyahat özgürlüğü gönüllüleri" ile daha sıklıkla paylaşacağım.

Pasaport ücretleri konusunda sağladığımız %50 indirim, birçok "seyahat özgürlüğü gönüllüsü"ne bir tür başarı sarhoşluğu/rehaveti getirdi. Ve hala dünyanın en pahalı pasaportunu kullandığımız gerçeğini unutmuş görünüyorlar. İmza kampanyası bu gerçekle de bizi tekrar yüzleştireceği için oldukça önemli bir etkinlik olacak.

Basında son zamanlarda "vize" sorunu konusunda daha fazla yazı çıkmaya başladı. Özellikle "seyahat özgürlüğü gönüllüleri"nden Ufuk Yünlü ve Onur İnal bu konuyu da basın düzeyinde de ilgiyle takip ediyorlar. Birçok gazeteciye bu konuya karşı duyarlılığımızı iletiyorlar.

Vize, hem harçlar, hem istenen anlamsız belge ve bürokrasisi, ama en çok "eziyet" ve insanlık dışı muamele boyutuyla yurtdışına gitmek isteyen tüm yurttaşlarımızın başının belalısı. Üstelik devlet bu konuda ciddi bir ilerleme bi tülü sağlayamadı, AB ülkelerinin hukuksuz vize uygulamalarına somut bir mücadele başlatılamadı.

2-3 aydır bana ulaşan mesajların büyük bir çoğunluğu "seyahat özgürlüğü gönüllüleri"nin vize konusunda da bir mücadele başlatmaları yönünde...

Bir diğer konu da "yeşil pasaport" garabeti. Bu tür bir pasaport dünyada yok. Anayasamızın eşitlik ilkesine aykırı olarak, devlet kendi üst düzey bürokrat ve memurları için, ayrıca onların aileleri için bir pasaport "uydurmuş". Bu pasaport sahipleri kendileri ve aileleri için sadece pasaport ücreti ödüyor, harç ödemiyorlar. Ayrıca birçok ülkeye vizesiz giderek, vize harçlarında da ayrıcalık kazanmış durumdalar.

Uzun yıllardır süren bu eşitsizlik, hem vatandaşlar arasında ciddi bir ayrımcılık yaratıyor hem de bu pasaport sahiplerini, yani temelde duyarlılığı daha yüksek olması gereken bürokratları pasaport sorunu karşısında kayıtsız ve duyarsız hale getiriyor.

Yeşil pasaport, bir "eşitsizlik" belgesidir. Anayasa'nın açık seçik çiğnenmesidir. Devletin kendi yurttaşları arasında ayrımcılık yapmasıdır. Çözemediği vize sorununu, belli bir kitleye imtiyaz sağlayarak "çözmüş gibi yapması", kendini aldatmasıdır. Hizmet pasaportunun olduğu bir ülkede, yeşil pasaportun hiç bir haklı gerekçesi ve bahanesi olamaz.

Seyahat özgürlüğü gönüllüleri olarak, bundan böyle mücadele alanımızı daha da genişleteceğiz.

Ancak ilk hedefimizden henüz şaşmamalıyız. Dünyanın en pahalı pasaportunu, dünya ortalaması olan 50 dolar seviyesine indirmesi için devlete/hükümete, sorunu/çözümü duyurmak. Toplumsal farkındalığı artırmak için hala almamız gereken ciddi bir yol var.

"Seyahat özgürlüğü"nün temel bir insan hakkı olduğu konusunda neredeyse hiç olmayan bir bilinç düzeyi ile hareket etmek zorunda kalıyoruz. Bırakın sıradan yurttaşlarımızı, birçok etkili yetkili kişi bile bu "Anayasal hak" konusunda bilgisiz.

Son referandumda oylanacak Anayasal değişikliklerden birinin yine "seyahat özgürlüğü" kapsamında olduğunun da çok az kişi farkında.

Kısacası, "seyahat özgürlüğü" Türkiye'de birçok özgürlük alanı içinde en çok ihmal edilenlerden biri. Haklar ve özgürlükler rejimi konusunda çok geriden geldiğimiz açık, ama bu bir bahaneye dönüşmemeli, sadece gerçeğin farkında olmamız için bunları hatırlatıyorum...

6 Ağustos 2010 Cuma

Ve pasaportlar artık 10 yıllık!

Seyahat özgürlüğü ve pasaport konusunda verdiğimiz mücadelede savunduklarımız adım adım gerçekleşiyor. Tüm dünyada olduğu gibi artık bugünden itibaren (6 Ağustos 2010) Türkiye'de de pasaportlarımızı 10 yıllık alabileceğiz.

Elbette 20 haziran tarihinde bütün pasaport ücretleri %50 düşürülürken neden pasaport süreleri de 10 yıla çıkarılmadı, anlamak mümkün değil. Çünkü o tarihten bu yana 1,5 ay geçti, birçok insan 10 yıllık alabileceği fiyata 5 yıllık pasaport aldı. Ülkemizde bazı kararların alınma, yayımlanma ve yürürlüğe girme tarihleri arasında ortaya çıkan mağduriyetleri engellemek için kimsenin bir şey yapmadığını da belirtmek istiyorum.

Şimdi 18 yaşını doldurmuş tüm Türk vatandaşları, 10 yıllık pasaport alabilecek. 18 yaşına kadar olanlara 5 yıllık pasaport verilecek. Üstelik pasaport ücretlerinde de bir artış gerçekleşmedi. 310 TL 10 yıllık harç ve 50 TL pasaport ücreti, yani toplam 360 TL'ye 10 yıllık pasaport alınabilecek.

Hürriyet Gazetesi'nin bugün yayımladığı bir habere göre bu düzenleme 01.08.2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı.* Bir Emniyet Müdürlüğü'nü arayarak, bilgiyi ve uygulamayı teyit ettim, bugünden itibaren 5 yıllık pasaport fiyatına, 10 yıllık pasaport vermeye başladıklarını söylediler.

Ancak tüm bu güzel gelişmeler, asıl ve büyük gerçeği yine değiştirmedi.

Türkiye Cumhuriyeti hala vatandaşlarına dünyanın en pahalı pasaportunu veriyor, "satıyor". Hala Anayasal hakkımız "seyahat özgürlüğümüz" elimizden alınıyor.

Dünyada pasaport ücretlerinin ortalaması 50 dolar, Türkiye'de 225 dolar.

Bu konudaki mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bu ay içinde bir imza kampanyası planlıyoruz. Bu kampanya ile ilgili çalışmalar son aşamaya geldi. Sanırım bir hafta içinde herkese duyuracağız.

Tüm "seyahat özgürlüğü gönüllüleri" bu kampanyadan da sonuç almadan mücadeleyi bırakmayacaklar.


* 01.08.2010 tarihli Resmi Gazete'nin "GELİR VERGİSİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN" başlığının 58. maddesi içine sıkıştırılmış, kabul tarihi 23.07.2010: "15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun; 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “azami dört sene için muteber olmak üzere verilip icabında aynı müddetler için üç defa temdit olunur.” ibaresi “Dışişleri Bakanlığınca tespit edilecek sürede geçerli olmak üzere verilir.” şeklinde; aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan “Büyükelçilik unvanı taşıyan Başbakan başmüşavirleri ile Başbakan dışişleri danışmanlarına,” ibaresi “Büyükelçi unvanını almış olanlar ile” şeklinde; aynı maddenin beşinci fıkrası “Diplomatik pasaport alan kimselerin sıfat ve vazifeleri devam ettiği müddetçe, ergin olmayan veya ergin olsalar dahi yanlarında yaşayıp evli bulunmayan ve iş sahibi olmayan öğrenimi devam eden çocuklarına 25 yaşının ikmaline kadar, yine ergin olsalar dahi yanlarında yaşayıp evli bulunmayan ve  sahibi olmayan aynı zamanda bedensel, zihinsel veya ruhsal özürlerinden en az biri nedeniyle sürekli bakıma muhtaç durumda olduğu resmi sağlık kurumlarının düzenlediği sağlık kurulu raporu ile belgelenen çocuklarına da hak sahibi kişinin pasaportu ile aynı süre geçerli diplomatik pasaport verilir.” şeklinde; 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin son paragrafı “Hususi damgalı pasaport alabilecek durumda bulunanların ergin olmayan veya ergin olsalar dahi yanlarında yaşayıp evli bulunmayan ve iş sahibi olmayan öğrenimi devam eden çocuklarına 25 yaşının ikmaline kadar, yine ergin olsalar dahi yanlarında yaşayıp evli bulunmayan ve iş sahibi olmayan, aynı zamanda bedensel, zihinsel veya ruhsal özürlerinden en az biri nedeniyle sürekli bakıma muhtaç durumda olduğu resmi sağlık kurumlarının düzenlediği sağlık kurulu raporu ile belgelenen çocuklarına da hususi damgalı pasaport verilir.” şeklinde; aynı maddenin (B) bendinin son paragrafı “Hizmet damgalı pasaport alanların eşlerine, ergin olmayan veya ergin olsalar dahi yanlarında yaşayıp evli bulunmayan ve iş sahibi olmayan öğrenimi devam eden çocuklarına 25 yaşının ikmaline kadar, yine ergin olsalar dahi yanlarında yaşayıp evli bulunmayan ve iş sahibi olmayan aynı zamanda bedensel, zihinsel veya ruhsal özürlerinden en az biri nedeniyle sürekli bakıma muhtaç durumda olduğu resmi sağlık kurumlarının düzenlediği sağlık kurulu raporu ile belgelenen çocuklarına da hak sahibi kişinin pasaportu ile aynı süre geçerli hizmet damgalı pasaport verilir.” şeklinde; aynı maddenin (C) bendinin ikinci paragrafının birinci cümlesi “Hususi damgalı pasaportlar altı aydan az olmamak kaydıyla İçişleri Bakanlığınca belirlenecek sürelerde; hizmet damgalı pasaportlar altı aydan az olmamak kaydıyla pasaport sahibinin görevinin müddetine göre İçişleri Bakanlığınca tespit edilecek süre için geçerli olmak üzere tanzim edilir.” şeklinde; 15 inci maddesinin dördüncü fıkrası “Umuma mahsus münferit pasaportlar Kanunda yazılı istisnalar saklı kalmak ve altı aydan az olmamak kaydıyla İçişleri Bakanlığınca belirlenecek sürelerde geçerli olmak üzere düzenlenir.” şeklinde; 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendinin birinci paragrafı “Bir gidiş ve geliş için verilen pasaportlar üç aydan az olmamak kaydıyla İçişleri Bakanlığının takdirine göre belirlenecek süreyle geçerli olmak üzere tanzim edilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 59- 5682 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir. “EK MADDE 6- Elektronik pasaportlarda refakate kayıt işlemi yapılamaz, bu pasaportlar temdit edilemez ve müşterek e-pasaport düzenlenemez.”