20 Ağustos 2014 Çarşamba

Bir İstanbul Metrosu Hayali...


Gökhan Pişkin bloğunda İstanbul Metrosu ile ilgili hayallerini paylaşmış, biz de onun izniyle birçok bölümünü paylaştığımız bu fikirlerden sizi haberdar edelim dedik:

Geçenlerde "Bir tasarımcı olarak İstanbul'un metro haritası beni uzun zamandır rahatsız ediyordu" diye başlayan bir yazı okudum. Özetle Bertan Kılıçcıoğlu isimli bir tasarımcı, İstanbul metro haritasının tasarımından haklı olarak bunalmış ve derli toplu olarak yenisini yapmış.

Hatların abuk sabukluğundan, plansız programsız yapılmışlığından bunalmışım uzun süredir; bari ben de bir mühendis olarak hatları yenileyeyim dedim, bunaldım karaladım bir şeyler (Yukarıda bahsettiğim düzeltilmiş haritayı kullanarak)...

Örneklendireyim:
Ben Etiler'de oturuyorum. 2015'te evin yakınından metro geçecek. Sağda solda "Etiler-Kadıköy 45 dakika..." şeklinde reklamı yapılıyor. Yahu, boş trafikte arabayla 15 dakikada gideceğin yer metro ile 45 dakika olur mu hiç? 15 km.lik yol dört ayrı hat kullanılarak gidilir mi? Bu kafayla toplu taşıma kullanımını özendiremezsin ki...
("Etiler-Kadıköy" sadece bir örnek, herkes onlarca benzer örnek kolaylıkla bulabilir)


Dört hat demek, üç kez aktarma demek; aktarma dediğin de öyle kolay değil, her aktarmada anasının nikahı kadar mesafe yürümek gerek. Mesela Şişhane durağında inip yüzeye çıkmak 10 dakika filan. Bazen şüphe ediyorum aslında Taksim'de indiriyorlar, aşağıdan Şişhane'ye yürütüyorlar diye. Sirkeci Marmaray durağı var mesela, boğazı aşağıdan yürüyerek geçiyorsun sanki. Tren hattı için boşa uğraşmışlar resmen, girişi deniz kıyısından versen, o kadar yürümeyle karşıdan çıkarsın zaten. Hacıosman metrosu desen, yerin yedi kat dibinde; Yeni Zelanda'ya sınır kapısı açsan açılır...



yazının devamı için lütfen TIKLAYIN!

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Proust ve Camus'den "yolculuk" için...

"Tek gerçek yolculuk aynı gözlerle, yüz değişik ülkeyi dolaşmak değil; aynı ülkeyi, yüz değişik gözle görebilmektir…" ~ Marcel Proust


                    "Yolculuk bizi kendimize geri getirir." ~ Albert Camus