TIME dergisi bile her yıl otomatik olarak zamlanan, dünyanın en pahalı pasaportu olan T.C. Pasaportu'na daha fazla kayıtsız kalamadı ve 2013'ün ilk kapağına taşıdı :)
En pahalı pasaport ücreti hala Türkiye'de. Dünya ortalaması 60 dolar düzeyinde bulunuyor. Türkiye'de 4-10 yıllık biyometrik pasaport ücreti yaklaşık 200 dolara inse de hala çok yüksek. Her yıl pasaportlara OTOMATİK ZAM geliyor. Bu durum Anayasamızın 23. maddesinde tanımlanan "seyahat hürriyeti"nin açıkça ihlalidir. DÜNYANIN EN PAHALI PASAPORTLARINI KULLANMAK, DELİ DUMRUL HARÇLARINI ÖDEMEK VE AYRIMCILIĞA UĞRAMAK İSTEMİYORUZ. Vizesiz Türkiye, Vizesiz Avrupa, Vizesiz Dünya İstiyoruz!
30 Aralık 2012 Pazar
29 Aralık 2012 Cumartesi
27 Aralık 2012 Perşembe
Otomatik Pasaport Zammına Son Verin!
27.12.2012
Basın Bülteni
Otomatik Pasaport Zammına Son Verin!
Sayın Basın Mensupları,
· T.C. pasaportu dünyada her yıl otomatik olarak zamlanan tek pasaport! Buna karşı “otomatik pasaport zammına hayır!” kampanyası başlatıyoruz!
· T.C. pasaportu dünyanın en pahalı pasaportu!
· Pasaport bir “para kapısı” değil, devletin vermek zorunda olduğu bir kimlik belgesidir.
·Başka ülkelerden Türkiye'ye koydukları vizelerini kaldırmalarını isterken, kendi vatandaşlarına pasaport ücret ve harçlarıyla "vize" koyan bir ülke olmanın yanlışlığını hükümetimizin bir an önce fark etmesini diliyoruz.
Maliye Bakanlığı yılbaşında Pasaport ücretlerine yine zam yapacak. Bir araya gelen yüzlerce seyahat özgürlüğü gönüllüsü olarak her yıl yapılan bu otomatik zamma artık bir son verin diyoruz.
Seyahat özgürlüğü Gönüllüleri ve Sırt Çantalılar Topluluğu, birlikte “otomatik pasaport zammına son” kampanyası başlatıyoruz!
T.C. pasaportu dünyada her yıl otomatik olarak zamlanan tek pasaport! TBMM'de milletvekillerinin soru önergeleriyle de uzun zamandır gündeme getirilen dünyanın en pahalı pasaportu.
Mevcut ücreti ile dünyanın en zengin 5 ülkesinin toplam pasaport ücretlerini bile geçen T.C. pasaportuna zam yapılmasını hiçbir haklı gerekçeyle açıklamak mümkün olamaz.
“Seyahat özgürlüğü” Anayasamız ve “insan hakları evrensel bildirgesi” tarafından da güvenceye alınmış temel bir insan hakkıdır. Türkiye Cumhuriyeti bu temel insan hakkını dünyanın en pahalı pasaportlarını bize “satarak” ve her yıl zam yaparak elimizden almaktadır.
Pasaport devletin yurttaşlarına vermek zorunda olduğu bir kimlik belgesidir. Devlet yurttaşlarına vermek zorunda olduğu bir kimlik belgesini onlara “satamaz”. Her yıl zam yapamaz! Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına, “müşteri” muamelesi yapamaz!
Pasaport bir “para kapısı” değil, bir kimlik belgesidir.
Üstelik bu yıl zam oranının % 8 civarında olması gerekiyor. 446.-TL olan pasaport ücreti 483.-TL olması gerekir. Ama hayır, devlet-hükümet "seyahat özgürlüğü" konusunda bizleri yurttaş değil birer müşteri gibi gördüğü için Bakanlar kurulu zam oranlarını %50 artırma yetkisini de kullanarak, %8 değil % 12 zam yapabilir. Geçen yıl yaptıkları gibi... Pasaport, harçlar ve değerli kağıtlar kanunu kapsamından çıkarılmalıdır. Pasaport harçlar ve değerli kağıtlar yasası kapsamından çıkarılmadığı sürece otomatik zamlarla inanılmaz yüksek bir ücrete ulaşacaktır. Yılbaşında yine bu yasalar gerekçe gösterilerek pasaportlara yapılacak %12’lik otomatik zammı kabul etmiyoruz. 2010 yılında “seyahat özgürlüğü gönüllüleri”nin de mücadelesiyle yapılan % 50’lik indirime rağmen şu anda 446,35.-TL ile dünyanın en pahalı pasaportu olan 4-10 yıllık biyometrik T.C. pasaport ücreti, zamla birlikte 500.-TL fiyatıyla iyice fahiş hale gelecektir.
Yılbaşında gerçekleşecek % 12’lik yeni pasaport zammını kınıyor ve geri alınmasını istiyoruz. Dünyanın en ünlü gezgininin, Evliya Çelebi’nin torunları olarak dünyanın en pahalı pasaportunu kullanmak istemiyoruz.
Bakanlar Kurulu’nu bu haksız zammı durdurmaya, yeniden değerleme oranında zammı uygulamamaya, Anayasal hakkımızı daha fazla sınırlandırmamaya çağırıyoruz.
Biz bu ülkenin pasaportunu taşımaktan gurur duymak istiyoruz, bize bedelsiz verilmesi gereken bir kimlik belgesi için devletimizden "müşteri" muamelesi görmek istemiyoruz.
Dünyada ortalama 50-60 dolar olan bir kimlik belgesi için 275 dolar ödemek istemiyoruz.
Başka ülkelerden vizelerini kaldırmalarını isterken, kendi vatandaşlarına pasaport ücret ve harçlarıyla "vize" koyan bir ülke olmanın yanlışlığını hükümetimizin bir an önce fark etmesini diliyoruz.
Türkiye’de yaklaşık 275 dolar olacak 4-10 yıllık biyometrik pasaport ücret ve harçlarının Dünya ülkelerinin ortalamasına çekilmesini, yaklaşık 50-60 ABD dolarına indirilmesini istiyoruz.
Tüm kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri / Sırtçantalılar Topluluğu
25 Aralık 2012 Salı
Egemen Bağış: "vizesiz seyahati tavsiye etmem"
AB Bakanı Egemen Bağış TRT Haber'de "Neler oluyor?" programında canlı yayın konuğu oldu. Biz de programa Twitter üzerinden iki soru yolladık.
@a_ahmetboken @Egemen_Bagis 2 sorumuz var 1.Neden dünyanın en pahalı pasaportuna indirim yerine tekrar yılbaşında zam yapılıyor?
@a_ahmetboken @Egemen_Bagis 2."Hizmet sunanlara" Vizeyi kaldıran 3 AB ülkesine giderken yurttaşlarımız vize olmadan uçağa binebilecekler mi?
@a_ahmetboken @Egemen_Bagis 2 sorumuz var 1.Neden dünyanın en pahalı pasaportuna indirim yerine tekrar yılbaşında zam yapılıyor?
@a_ahmetboken @Egemen_Bagis 2."Hizmet sunanlara" Vizeyi kaldıran 3 AB ülkesine giderken yurttaşlarımız vize olmadan uçağa binebilecekler mi?
TRT Haber Genel yayın yönetmeni ve program sunucu Ahmet Böken 2. sorumuzu Sayın bakana "seyahat özgürlüğü"nün size Twitter'dan yönelttiği soru diyerek aynen okudu:
"Hizmet sunanlara" Vizeyi kaldıran 3 AB ülkesine giderken yurttaşlarımız vize olmadan uçağa binebilecekler mi?
"Hizmet sunanlara" Vizeyi kaldıran 3 AB ülkesine giderken yurttaşlarımız vize olmadan uçağa binebilecekler mi?
Sayın bakanın yanıtı kısa ve netti: Tavsiye etmem!
Şimdi aklımıza şu sorular geliyor. AB Komisyonu'nun Türkiye'den "hizmet sunanlara" Almanya, Danimarka ve Hollanda'da 2 ve 3'er ay vizesiz seyahat ve bulunma kolaylığı sağlanacak sözünün aslında bir anlamı yok mu?
Bugün bütün medya organlarında yer alan bu haberlere ve ardındaki gerçeklere, Türkiye hükümetinin net bir açıklama getirmesi ve yurttaşlarımızı "gerçek" durum konusunda bilgilendirmesi gerekmiyor mu?
19 Aralık 2012 Çarşamba
16 Aralık 2012 Pazar
Dünyanın Priz Haritası
Seyahatlerinde priz kötü sürprizi ile bir biçimde karşılaşmayan yok gibidir. Yanınızdaki aletin bir adaptörü yoksa ciddi sıkıntı yaşayabilirsiniz. Hele her şeyi mobil cihazlarla yaptığımız bir dönemde "şarj" ve doğal olarak "doğru" priz daha önemli bir ihtiyaca dönüştü.
Aşağıdaki "priz" haritası* gezginler ve bütün seyahatseverler için çok faydalı olabilir.
* Haritayı daha büyük görmek isterseniz lütfen üstüne tıklayın.
Aşağıdaki "priz" haritası* gezginler ve bütün seyahatseverler için çok faydalı olabilir.
* Haritayı daha büyük görmek isterseniz lütfen üstüne tıklayın.
11 Aralık 2012 Salı
Günün Sözü bu sefer bizden...
"Hakları yenen, yenmesin diye mücadele eden herkes için, her gün insan hakları günüdür."
10 Aralık 2012 Pazartesi
İnsan hakları gününde haklarınızı unutmayın!
İnsan hakları gününde haklarınızı istemeyi unutmayın!
Bugün 10 Aralık Dünya İnsan hakları günü, haklarınızı hatırlamanız için iyi bir vesile. Bu sayfalardan "seyahat özgürlüğü" için sürekli anonslar yapıyoruz. Üstelik insanların kendi haklarına bile kulaklarının ne kadar kapalı olduğunu bile bile...
İşte bir fırsat daha!
"İnsan hakları günü"nde bu haklarınızı korumak için kurulmuş kurumlara haklarınızın durumunu, hesabını sorun! Elbette temel hakkınız, Anayasal hakkınız seyahat özgürlüğünü de sorun.
Neden bana vermek zorunda olduğunuz resmi bir kimlik belgesi için dünyanın parasını istiyorsunuz?
Neden ben dünyanın en pahalı pasaportunu almak zorunda kalıyorum?
Neden bunu engellemek için bir şey yapmıyorsunuz? Bunun için uğraşması gereken bürokratlar yeşil pasaport aldığı için mi? Ben şimdi 446 TL öderken, yılbaşında 500 TL ödeyecekken, her yıl pasaport ücretine ve harçlarına otomatik zam yapılırken onlar sadece 62,5 TL pasaport ücreti ödediği için mi?
Bu "ayrımcılık" değil mi?
Neden Avrupa Birliği ülkeleri hala bize vize uyguluyor, niye hala vize harçları bu kadar yüksek, niye harcımı ödediğim halde konsoloslukta ayrı, ülkelerine girişte, gümrük kapılarında ayrı işkence çekiyorum, neden bize "insan" muamelesini çok görüyorlar. Buna son verilmesi için NEDEN bir şey yapmıyorsunuz?
Sorun, soru çok...
Soran sayısı biraz artsa da sormak isteyen de yeterince yok!
Unutma, sevgili arkadaşım SEN İNSANSIN!
İnsan, sadece haklarıyla insan!
Hepimizin hakkı için, hep birlikte sormalıyız.
Sorun, soru çok...
Soran sayısı biraz artsa da sormak isteyen de yeterince yok!
Unutma, sevgili arkadaşım SEN İNSANSIN!
İnsan, sadece haklarıyla insan!
Hepimizin hakkı için, hep birlikte sormalıyız.
İşte Maliye Bakanı'nın Twitter adresi:
İşte AB Bakanı Egemen Bağış'ın Facebook sayfası, twitter adresi, sorun.
Birbirinize sormayın sadece, düzeltebilecek, değiştirebilecek yetkililere sorun: NEDEN?
Hemen aşağıda sizin milletvekillerinizin aynı yetkililere TBMM'de 6 Aralık tarihinde verdikleri "soru önergeleri" var, onlara destek verin, akibetini sorun. Oradaki soruları bir daha sorun. İnsan haklarınıza sahip çıkın. Siz sahip çıkmazsanız kimse sahip çıkmaz.
Bakın Başbakanımız, Recep Tayyip Erdoğan geçen bir konuşmasında şöyle demişti: " hak haklınındır, verilmezse alınır."
Haklarınızı size kimse vermeyecek, onları ancak alabilirsiniz.
8 Aralık 2012 Cumartesi
TBMM'ye "seyahat özgürlüğü" soru önergeleri yağıyor
Artık milletvekilleri de tek tek isyan ediyor. MHP Kocaeli Milletvekili Sayın Lütfü Türkkan da "seyahat özgürlüğü" konusunda getirilen yasaklara isyan etti. Ve otomatik pasaport zammını "sorgulayan" soru önergesini Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek'in yanıtlaması için TBMM'ye verdi. Sayın Türkkan'a da bu duyarlılığı için çok teşekkür ediyoruz.
2 gün önce aynı zamanda BDP Diyarbakır milletvekili Sayın Altan Tan bir soru önergesi vermiş ve Maliye Bakanından "dünyanın en pahalı pasaportu" ve "otomatik zam" konusunda bilgi istemişti. Bu soru önergesi de hemen aşağıdaki yazıda yer alıyor.
BDP ve MHP bile aynı safta "seyahat özgürlüğü"" mücadelesinde buluştu. Daha önce de aynı çerçevede CHP İstanbul milletvekili Sayın Ali Özgündüz ve Sayın Faik Tunay birer soru önergesi vermişti.
Muhalefet, temel insan hakkımızın, Anayasal hakkımızın "seyahat özgürlüğü"nün ihlal edildiği konusunda hem fikir. İktidar'ın özellikle Sayın Şimşek'in de bir an önce bu gerçeği görmesi gerekiyor.
Hükümetin yıl sonunda 500 TL olması beklenen pasaport ücretinin, dünyada vizeleri kaldırmak için uğraşan, AB ile "vize muafiyeti" görüşmeleri yapan Türkiye'ye yakışmadığını, tam tersi bir çelişki oluşturduğunu farketmesi gerekiyor. Vize kaldırmaya çalışan hükümet kendi yurttaşlarına her yıl yeni bir "vize" koyuyor.
Yıllardır söylüyoruz, devlet vatandaşlarına vermek zorunda olduğu bir kimlik belgesini, onlara fahiş bir ücretle satarak onlara "müşteri" muamelesi yapamaz.
Muhalefet milletvekillerinin de artık farkettiği, isyan ettiği bu gerçeği iktidarın da kavrama vakti geldi, geçiyor.
6 Aralık 2012 Perşembe
"Seyahat Özgürlüğü" TBMM soru önergesinde...
Bugüne kadar Sayın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e ve Sayın AB Bakanı Egemen Bağış'a öncelikle sosyal medya'da birçok mesaj ile "seyahat özgürlüğü" temelli taleplerimizi ayrıntılı olarak ilettik. Ve iletiyoruz.
Türkiye'de devletimizin yurttaşlarımıza koyduğu "vizeleri" her platformda tek tek anlatıyoruz. 2 yıldır imza kampanyaları ve faklı etkinliklerle bunu sürdürüyoruz. Bugün ortaya koyduğumuz istek, eleştiri ve taleplerin büyük bir kısmını Sayın Maliye ve İçişleri Bakanına TBMM'de BDP Diyarbakır milletvekili Sayın Altan Tan birer soru önergesi ile yöneltti.
Daha önce de CHP İstanbul milletvekili Sayın Ali Özgündüz ve Sayın Faik Tunay bu çerçevede bazı dile getirdiğimiz başlıkları doğrudan sayın bakanlara sormuştu.
Biz "soru önergeleri"nin Meclis iç tüzüğünün milletvekillerine yürütmeyi "denetleme" açısından verdiği önemli, değerli ama maalesef işlevsiz bir araç olduğunu biliyoruz. Yanıtlama konusunda iç tüzüğün getirdiği bütün haklara rağmen, aylarca yanıt bekleyen, ilgisiz yanıtlar verilen çok fazla soru önergesi oluyor.
Ama yine de bu "soru önergesi"nin Meclis kayıtlarına geçmiş olmasını, yurttaşların taleplerini duyan dillendiren milletvekilleri olmasını en az soru önergesinin verilmiş olması kadar önemli ve değerli görüyoruz.
Türkiye'de devletimizin yurttaşlarımıza koyduğu "vizeleri" her platformda tek tek anlatıyoruz. 2 yıldır imza kampanyaları ve faklı etkinliklerle bunu sürdürüyoruz. Bugün ortaya koyduğumuz istek, eleştiri ve taleplerin büyük bir kısmını Sayın Maliye ve İçişleri Bakanına TBMM'de BDP Diyarbakır milletvekili Sayın Altan Tan birer soru önergesi ile yöneltti.
Daha önce de CHP İstanbul milletvekili Sayın Ali Özgündüz ve Sayın Faik Tunay bu çerçevede bazı dile getirdiğimiz başlıkları doğrudan sayın bakanlara sormuştu.
Biz "soru önergeleri"nin Meclis iç tüzüğünün milletvekillerine yürütmeyi "denetleme" açısından verdiği önemli, değerli ama maalesef işlevsiz bir araç olduğunu biliyoruz. Yanıtlama konusunda iç tüzüğün getirdiği bütün haklara rağmen, aylarca yanıt bekleyen, ilgisiz yanıtlar verilen çok fazla soru önergesi oluyor.
Ama yine de bu "soru önergesi"nin Meclis kayıtlarına geçmiş olmasını, yurttaşların taleplerini duyan dillendiren milletvekilleri olmasını en az soru önergesinin verilmiş olması kadar önemli ve değerli görüyoruz.
Sayın Altan Tan'a çok teşekkür ederiz. Ve aynı teşekkürü makul sürede bu "net" soruları "net" bir biçimde yanıtlamasını beklediğimiz Sayın Şimşek ve Sayın Şahin'e de etmek istiyoruz.
5 Aralık 2012 Çarşamba
Dünya Gönüllüler Gününde Gönüllü Olmak...
Bugün tüm gönüllülerin günü... 5 Aralık Birleşmiş Milletler Dünya Gönüllüler Günü...
Gönüllü olmak, bilgi ve becerilerini toplum ve insanlık yararına kullanmak, bunun için hiçbir maddi karşılık beklememek demektir. Dünyanın hiçbir dilinde karşılığı bulunmayan "gönül", gönlünden kopanları hayata geçirmek ülkemizde henüz tam anlamıyla sivil toplum perpektifinden mümkün olamadı.
STK'ler, vakıflar, dernekler, inisiyatifler ve diğer gönüllü kuruluşlar hala çok zayıf ve güçsüz. Ama bütün bunlara rağmen Türkiye'de de kararlı ve "gönülden" çalışan hayatın her alanında yer alan sivil toplum örgütlerini görmek mümkün.
Sadece kurumsallaşmış örgütler değil, Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri gibi temel insan hakları ve özgürlüklerle ilgili sorunların çözümü etrafında birleşmiş, inisiyatif ve topluluklar da farklı, örnek mücadele yöntemleri geliştiriyorlar.
Seyahat özgürlüğünün bir temel insan hakkı, Anayasal bir hak olduğunun bilincinde hepimiz sivil toplumun, birer "etkin yurttaş" olmanın bilinciyle hareket etmeye çalışıyoruz. Aramıza katılacak arkadaşlara da bu yaklaşımı aktarmaya ve destek olmaya çalışıyoruz.
Çünkü biliyoruz ki temelde her sivil toplum mücadelesi bir temel hakkın ve özgürlük alanının genişlemesi ve bu konudaki duyarlılıkların artması için yapılıyor.
Bu nedenle gönüllüler artık Türkiye'de de her alanda hayatın içinde yer alıyor. Bir depremde ya da felaketlerde ilk onlar yardıma koşuyor, kurtarıyor, yaraları sarıyor. Özgürlük alanlarımıza , çevreye, ormanlarımıza ya da kültürel mirasımıza yönelik saldırılara ilk onlar ses çıkarıyor. Her mücadele geleceğimiz çocuklarımızın ve toplumumuzun da ufkunu genişletiyor, farkındalığını artırıyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1985 yılında 5 Aralık tarihini "Uluslararası Gönüllüler Günü" ilan etmişti. Uluslararası Gönüllüler Günü 27 yıldan bu yana ülkemizin de aralarında bulunduğu 171 ülke tarafından gönüllü çalışmaların faydalarını dünya çapında duyurmak ve gönüllü programlara katılımı arttırmak amacıyla kutlanıyor.
Gönüllü olmak, "gönlüm olursa" demek değildir. Hayatı hepimiz için daha yaşanılır kılmanın, en güzel yollarından biridir. İnsan haklarının verilerek değil, ancak mücadeleyle "alınarak" gerçekleştiği zaman daha değerli ve korunabilir olduğunu unutmadan...
2 Aralık 2012 Pazar
1 Aralık 2012 Cumartesi
TCDD'den kadına yönelik ayrımcılığa son
TCDD akıl almaz bir ayrımcılığa uzun zamandır imza atıyordu. Kadınlara yönelik bu ayrımcılık aslında onların "seyahat özgürlüğü"nü de elinden alan Anayasal haklarını çiğneyen bir uygulamaydı.
TCDD'den online bilet almaya çalıştığınız zaman erkekler koridordan pencere kenarına, internetli koltuktan tek koltuğa kadar istedikleri yerden bilet alabiliyor, ancak sıra kadın yolcuya geldiğinde ise ‘Bayan yeri tek koltuktan ya da sıradaki bayan yanından verilir’ ekranı açılıyordu. Kadınlar koltuk seçemiyor, şansına ne çıkarsa o biletin satın almak zorunda kalıyordu.
Medyada bu yönde çıkan haberler üzerine Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri ve Sırtçantalılar Topluluğu birlikte #kadınaseçmehakkıyok #ayrımcıTCDD etiketleriyle sosyal medyada bir kampanya başlattık. Doğrudan TCDD Genel Müdürlüğü hedef alan yüzlerce twit ve mesaj oluşturuldu.
Ve çok kısa sürede bu mesajlar hedefine ulaştı. Seyahat özgürlüğüne karşı, ayrımcılıkla oluşturulan bir engel daha kaldırıldı. Kısa sürede sonuç aldığımız için çok mutluyuz.
Seyahat özgürlüğünün önündeki tüm engelleri tek tek hep birlikte kaldıracağız. Bu sorunu medyada dile getiren, haberleştiren ve destek veren herkese çok teşekkürler.
TCDD'den online bilet almaya çalıştığınız zaman erkekler koridordan pencere kenarına, internetli koltuktan tek koltuğa kadar istedikleri yerden bilet alabiliyor, ancak sıra kadın yolcuya geldiğinde ise ‘Bayan yeri tek koltuktan ya da sıradaki bayan yanından verilir’ ekranı açılıyordu. Kadınlar koltuk seçemiyor, şansına ne çıkarsa o biletin satın almak zorunda kalıyordu.
Medyada bu yönde çıkan haberler üzerine Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri ve Sırtçantalılar Topluluğu birlikte #kadınaseçmehakkıyok #ayrımcıTCDD etiketleriyle sosyal medyada bir kampanya başlattık. Doğrudan TCDD Genel Müdürlüğü hedef alan yüzlerce twit ve mesaj oluşturuldu.
Ve çok kısa sürede bu mesajlar hedefine ulaştı. Seyahat özgürlüğüne karşı, ayrımcılıkla oluşturulan bir engel daha kaldırıldı. Kısa sürede sonuç aldığımız için çok mutluyuz.
Seyahat özgürlüğünün önündeki tüm engelleri tek tek hep birlikte kaldıracağız. Bu sorunu medyada dile getiren, haberleştiren ve destek veren herkese çok teşekkürler.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)