30 Nisan 2013 Salı

"Böyle eşitsizlik olur mu?" e-posta kampanyası

Bir haftadır sosyal medyada milletvekillerinin "ömür boyu diplomatik pasaport" almak için yaptıkları yasal girişime karşı bir kampanya yapıyoruz.

"Böyle eşitsizlik olur mu?" diye hem kamuoyuna hem de milletvekillerine bir soru yöneltiyoruz.

Kamuoyundan sınırlı da olsa bir geri dönüş oldu, bir tepki oluştu. Ama mesaj yolladığımız milletvekilleri derin bir sessizlik içinde. Şimdi bu sessizliği ortadan kaldırmak için herkesi onlara e-posta yollamaya çağırıyoruz.

Kendilerine "ömür boyu diplomatik pasaport" vermeye çalışan milletvekillerine "Böyle eşitsizlik olur mu?" diye sormak, aşağıdaki görseli onlara yollamak isterseniz, şurada TÜM MİLLETVEKİLLERİNİN TBMM'deki mailleri var:

Lütfen TIKLAYIN!

19 Nisan 2013 Cuma

Milletvekillerine Ömür Boyu Diplomatik Pasaport Verilsin mi?

TBMM'de milletvekillerine yeni hak ve imtiyazlar veren bir yasa teklifi var. Ömür boyu diplomatik pasaport verilmesi de bunlardan biri... Bunu halka sormadılar, biz size soruyoruz, ne düşünüyorsunuz?

Bu anketi Facebook hesabımızda yapıyoruz. 2 hafta sürecek! Sonuçları 2 hafta sonra TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek'e ileteceğiz. Lütfen katılın, herkesin katılmasını sağlayın, görüşlerimizi, tepkilerimizi doğru adrese, milletvekillerine iletebilelim.

Ankete katılmak için lütfen TIKLAYIN!

18 Nisan 2013 Perşembe

Milletvekillerine ömür boyu diplomatik pasaport EŞİTSİZLİKTİR!

Milletvekillerine ömür boyu diplomatik pasaport verilmesi söz konusu. TBMM'de bir yasa teklifi hazırlığı var, basına yansıyan bilgilere göre bu teklif milletvekillerine birçok yeni imtiyaz sağlıyor.(*)

Öyle ki vatandaşların rüyalarında göremeyecekleri imtiyazlar, vekillerine hak olarak veriliyor, hem de ömür boyu.

Milletvekillerinin, milletin temsilcisi olarak görev süreleri boyunca birçok özel hak ve imtiyazdan yararlanmaları, görevlerini layıkıyla yapabilmeleri açısından zorunlu olabilir. Ve hatta "dokunulmazlık" da bu kapsamda değerlendirilebilir. Aynı şekilde görevleri gereği yasaların çizdiği çerçevede ailelerinin de bunlardan yararlanmaları tabidir.

Ancak biz bir kişiyi milletvekili olarak seçtiğimiz zaman onu ömür boyu "milletvekili" seçmiş olmuyoruz. Aynı diğer mesleklerde emekli olanlar gibi onların da görevlerini gerçekleştirmek için sağlanan birçok ayrıcalığa, hakka ve "dokunulmazlığa" veda edebilmesi gerekir.

Yasama Meclisi'nde bu hakkı "kullananların" orada kendi geleceklerini değil, önce milletin geleceğini kurtarmak, garanti altına almak için bulunduklarını bir an bile unutmamaları gerekir.

Aynı şekilde kendilerine sağlanan diplomatik pasaport hakkı, tamamen Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil ettikleri ve görevlerinden ötürü kendilerine verilmektedir. Bu "temsil" son bulduğunda diplomatik pasaportlarını teslim etmeleri de zorunludur. 

Zaten vatandaşla emekli olduktan sonra da aynı pasaportu kullanmayan "yeşil pasaportlu" bürokratlar, ne bordo pasaportun halinden ne vize derdinden ne de "seyahat özgürlüğü"nün önündeki diğer engellerden anlıyorlar. Ne harç ödüyorlar, ne de vize derdi, kuyruğu, suratı çekiyorlar. Bunun değişmesi için de mücadele vermiyorlar.

Üstelik emekli milletvekilleri "yeşil pasaport" gibi dünyada eşi benzeri olmayan "hususi" pasaport ayrıcalığına/ayrımcılığına kavuştukları halde, şimdi onu ömür boyu Diplomatik pasaporta dönüştürmek istiyorlar.

Türkiye kast sisteminin geçerli olduğu bir ülke değildir. Yeşil pasaport ayrımcılığı yetmezmiş gibi bir de buna "diplomatik pasaport ayrımcılığı" eklenmektedir. Pasaport hakkının ömür boyu kullanılacak bir hale getirilmesi Anayasa'nın eşitlik ilkesinin doğrudan zedelenmesi demektir. 

Milletvekillerinin ömür boyu diplomatik pasaport hakkını kendi kendilerine vermeleri, Anayasa'nın 10. maddesini, "Kanun önünde eşitlik ilkesi"ni, "hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz" diyen fıkrayı açık biçimde yok saymaktır.

Anayasa'yı korumaya yemin eden milletvekilleri, "eşitlik" ilkesini yok sayan bu yasa teklifi TBMM'den geçerse önce yeminlerini çiğneyeceklerini görebiliyorlar mı?


(*) Yasa teklifi birçok yeni, akıl almaz imtiyaz sağlıyor. Emekli Milletvekillerinin de plakasını bildirecekleri bir araçlarına trafikte cezası kesilmeyecek.Vekillerin bildirecekleri araçlara "geçiş üstünlüğü" de tanınacak. Yani vekillerin araçları, ambulans ya da polis araçları gibi, geçiş üstünlüğüne sahip olacaklar.

9 Nisan 2013 Salı

"Schengen Vizesi" Anketini Kaçırmayın!


Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu aşağıdaki mesajı e-posta ve sitesi yoluyla yurttaşlarımızla paylaştı. Bir tür "Açık İstişare" ve hedefi "Kısa Süre Kalışlara İmkân Tanıyan 'Schengen' Vizesinin Alınmasında Uygulanan Prosedürlerin İyileştirilmesi"...

Bu adımla Avrupa Birliği Komisyonu şunu amaçlıyor: konuyla ilgili olarak izlenen politikayı daha modern hale getirmek... bu istişare yoluyla aktaracağınız görüşler ve sağlayacağınız katkılarla doğru değişiklikler yapılmasına yardımcı olmak...AB'ye seyahat edecek iş adamı, turist, öğrenci ve gençler gibi meşru yolcuların tâbi olduğu süreçlerin kolaylaştırılması yoluyla ekonomik büyüme ve kültürel değişimi desteklemek..

Yani AB ile vize sorunları yaşayan herkes yaşadığı tüm sorunları, şikayetlerini ve iyileştirme taleplerini aşağıdaki anket ile ilgililere iletebilir. Biz tüm Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri'ni ve Sırtçantalıları bu açık istişareye/ankete katılmaya ve görüşlerini bildirmeye çağırıyoruz.

Sadece yakınmayın,lütfen şikayetlerinizi, düşüncelerinizi, önerilerinizi doğru adreslere bildirin! Seyahat özgürlüğü ancak böyle gelişebilir ve haklarımıza kavuşabiliriz.        

Ankete şu adresten katılabilir, İngilizce olarak soruları yanıtlayabilirsiniz: TIKLAYIN!

Önemli not: Vize Yasası ve ortak vize politikası, yalnızca kısa süreli (90 gün / 180 gün süreli kalışlara yönelik ‘Schengen vizeleri’) kalışları kapsamakta olup 22 AB üyesi (Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Almanya, Estonya, Yunanistan, İspanya, Fransa, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Hollanda, Avusturya, Polonya, Portekiz, Slovenya, Slovakya, Finlandiya ve İsveç) ile dört ortak ülke (İzlanda, Lihtenştayn, Norveç ve İsviçre) tarafından uygulanmaktadır. Yürütülen bu istişare, sadece kısa süreli kalışlarda geçerli Schengen ile ilgili konulara odaklanmakta olup uzun süreli kalışlarda gereken vizeler veya ikamet izinleri ile ilgili değildir.

3 Nisan 2013 Çarşamba

Günün Sözü Portekiz'den...



"İnsanlar yaşadıkları için değil, yaşamadıkları için yaşlanırlar." 

Portekiz Atasözü