22 Ekim 2014 Çarşamba

Dünyanın En Pahalı Pasaportu İnfografiklerde!

Uzun yıllardır T.C pasaportu dünyanın en pahalı pasaportu. Artık açık ara netleşen bu durum seyahat, pasaport, vize gibi konularda infografik yapan birçok kuruluşun da işlediği temalardan birine dönüştü. 

Her yıl otomatik zam gelen dünyadaki tek pasaport olan T.C pasaportu bu özelliği ile "en pahalı" olma rekorunu hiçbir zaman elinden bırakmıyor. Bu yıl başında da tekrar zam gelecek olan pasaport, şu anda 534 liraya satılıyor. 10 yıllık biyometrik/elektronik pasaport (ki Avrupa Birliği Komisyonu bugün pasaportumuzun biyometrik ve güvenli olmadığı yönünde bir rapor yayınladı) tüm dünyada ortalama 60 dolar seviyesinde, en ucuz pasaport ise bir Afrika ülkesi olan Swaziland'ın pasaportu 7 lira. (Yedi lira :)

Skayscanner tarafından bu ay yayınlanan infografik şu bilgilerden oluşuyor:

15 Ekim 2014 Çarşamba

EBOLA'DAN NASIL KORUNURUM?

Batı Afrika’da ortaya çıkıp adım adım Avrupa’ya ve ABD’ye ulaşan ebola hastalığı herkesi korkutuyor. % 50-90 ölüm oranıyla ürküten hastalık nedeniyle havalimanlarında alarm verildi. Ancak yüksek ateş kontrolünden geçip ABD’ye giren bir yolcu eboladan öldü. Korumalı giysi giymiş bir İspanyol hemşire ve ABD'li sağlık görevlisine virüs bulaştı. Bu durum kafaları karıştırdı.

Kendisi veya yakınları uluslararası havayollarında, turizm sektöründe çalışanlar, sık sık hastalığın görüldüğü ülkelere gidip gelenler, sağlık görevlileri veya herhangi bir şekilde virüsle temas etme olasılığı olanlar nasıl korunacak? Herkesin kafasında birçok soru var.
İşte yanıtları:

EBOLA NASIL YAYILIYOR?
Ebola virüsü hastalığın ileri aşamalarında olan kişilerin vücut sıvıları aracılığıyla bulaşıyor. Kan, dışkı ve kusmuk hastalığı en riskli sıvılar. Hastalığın ileri aşamalarında bu sıvıların çok küçük bir zerresi bile virüsü bulaştırabiliyor. Ancak eline kan bulaşmış bir sağlık görevlisi bile ellerini su ve sabunla yıkadığında hastalanmazken virüs bulaşmış eliyle ağzına, gözlerine veya burnuna dokunanlar veya elinde kesik-çizik bulunanlar risk altında.

BELİRTİLERİ NELER? 
Belirtiler genellikle 5-7 gün içinde ortaya çıkıyor, ama bu süre bazen 21 günü bulabiliyor. İlk belirtiler baş ağrısı, eklem ve kas ağrısı, boğazda tahriş ve halsizlik. İlk belirtiler gribi andırıyor. Ancak daha sonra ishal, kusma, kaşıntı ve karın ağrısı ekleniyor. Böbrekler ve karaciğer duruyor. Hastada iç kanama başlıyor, ileri aşamalarda hastanın kulağından, ağzından ve gözünden kan geliyor.

VÜCUT SIVILARI DERKEN VİRÜS TER YOLUYLA MESELA JİMNASTİK SALONUNDAN BULAŞABİLİR Mİ?
Hayır. Kaslarda mecalsizlik, ateş gibi semptomlar geliştirmiş bir ebola hastasının jimnastik salonuna gitmesi mümkün değil; bu semptomlar gelişmeden önce de virüsü taşıyan kişinin bunu başkalarına da bulaştırmaya başlamadığı belirtiliyor. Ayrıca terin yüksek miktarda virüs içermediği düşünülüyor.

TÜKÜRÜKLE BULAŞIR MI?
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre hastalığın en ileri aşamalarında tükürük hatta gözyaşı bile virüs riski taşıyor. Ancak bu konuda yapılan araştırmalardaki sonuçlar birbirini tutmuyor. Ancak virüse anne sütünde de rastlandı.

KLOZETTEN EBOLA KAPABİLİR MİYİM?
Evet. Ebola hastasının dışkısı gerçekten tehlikeli ve virüs idrarda da bulunuyor. Ancak virüs taşıyan hasta kişiler genellikle hastanede veya evlerinde tedavi altında olduğu için, şimdilik genel tuvaletler riskli görülmüyor.

CİNSEL YOLLA BULAŞIR MI?
Evet. Üstelik hastalığı atlatıp iyileşmiş kişilerin semeninde, 90 gün sonrasında bile ebola virüsüne rastlandı.

BİR EBOLA HASTASININ TAŞINDIĞI TAKSİDEN VİRÜS BULAŞABİLİR Mİ?
Taksideki hastanın kanı veya kusmuğu koltuğa bulaşmışsa daha sonra aynı taksiyi kullanan kişiler, eğer bedenlerinde yara-kesik varsa veya koltuğa dokunduktan sonra yüzlerine dokunurlarsa virüs kapabilirler. Ebola hastası kişilerin kullandığı taksiler bu nedenle dezenfekte edilmeli.

EBOLA HASTASI BİR KİŞİNİN DOKUNDUĞU KAPI KOLUNDAN VİRÜS KAPABİLİR MİYİM? Evet. Eğer kapı koluna kusmuk, kan veya dışkı bulaştıysa bulaşabilir.

TREN YOLU İSTASYONU, OKUL VE DİĞER KAMUSAL ALANLARDA BULAŞMAYA KARŞI NE YAPILABİLİR?
İngiltere’de bulaşmayı önlemek için sıkı prosedürler geliştirilmiş durumda. Buna göre kan, kusmuk veya dışkıyla gözle görünür şekilde kirlenmiş yerler, tuvaletler ve çok sayıda kişinin dokunabileceği telefon, kapı kolu gibi yüzeyler kullan at kağıtlarla silinip deterjan ve sabunla yıkanıp kurulanmalı. Temizlik işlemini yapanlar uzun kollu gömlek, tek kullanımlık eldiven, kapalı ayakkabı giymeli, paçalar çorapların içine sokularak sürtünme riski engellenmeli. Temizlik işiyle uğraşanlar vücutlarındaki tüm kesik ve çizikleri yara bandıyla kapatmış olmalı. Ancak İngiltere’deki prosedüre göre ebola hastasının sadece içinden geçip gittiği koridor ve salonlarda bu tür bir temizliğe gerek görülmüyor.

VİRÜS NE KADAR SÜRE YAŞAR?
Virüs oldukça kırılgan yapıya sahip. Güneşin UV ışınları, yüksek ısı (ki Afrika’da oldukça yardımcı oldu), sabunlu su ve alkollü jel gibi dezenfektanlarla kolayca yok edilebiliyor. Ancak bolca vücut sıvısı içinde serince bir yerde kaldığında, virüs bir kaç gün canlı kalabiliyor.

YİYECEKLER GÜVENLİ Mİ? 
Pişmişse, evet. Pişirme işlemi sırasında virüs etkisiz hale geliyor. Ancak pişmemiş av etleri risk.

HAVA YOLUYLA BULAŞIR MI, MASKE TAKMAK GEREKİR Mİ? 
Hayır. Bu konudaki tüm spekülasyonlara rağmen BM Ebola Misyonu’nın ayrıntılı araştırmalarına göre virüs hava yoluyla bulaşmıyor. Ebola hastalarında da sıkça öksürme ve hapşırma görülmüyor. Dünya Sağlık Örgütü’nden yapılan açıklamada da ebola salgını sırasında elde edilen verilerin, tüberküloz, su çiçeği, kızamık gibi havayoluyla bulaşan bakteri ve virüslerle benzerlik göstermediği belirtildi.

BİRİSİ YÜZÜME ÖKSÜRÜR VEYA HAPŞIŞIRSA...
Teorik olarak ileri derecede ebola hastası bir kişinin başka bir kişiden başka bir kişinin doğrudan yüzüne çok sayıda damlacık gelmesi bir risk. Ancak genellikle bu durumdaki kişiler ya hastalar ya da sağlık görevlileri ve onların da maske takmaları bekleniyor.

VİRÜS MUTASYON GEÇİREBİLİR Mİ, BULAŞMA YOLLARI DEĞİŞEBİLİR Mİ?
Bütün virüsler mutasyon geçirebiliyor ancak bilim insanları, mutasyon geçirse bile bulaşma yollarının değişmediğini söylüyor, kaldı ki ebola örneğinde de virüsün bulaşma yolunun değiştiğine dair bir kanıt bulunmuyor.


UZAY KIYAFETİNİ ANDIRAN KIYAFETLERE BÜRÜNMÜŞ SAĞLIK GÖREVLİLERİNE BİLE VİRÜS NASIL BULAŞABİLİYOR?
Bu giysiler ancak doğru kullanıldıklarında işe yarıyor. Bu yüzden giyilmeleri çıkarmaları, eldivenlerin nasıl kullanılacağına dair ayrıntılı prosedürler var.

HAVALİMANLARINDAKİ TARAYICILAR VİRÜS TAŞIYICISI İNSANLARIN ÜLKEYE GİRİŞİNİ ENGELLEYEBİLİR Mİ?
Hayır. Tarayıcılar yüksek vücut ısısını ölçüyor. Ve yüksek ateşin eboladan başka soğuk algınlığından menopoza kadar pek çok gerekçesi olabilir. Bu durumda yüksek ateşi olan herkese ebola testi uygulanması gerekiyor. En önemlisi virüs taşıyıcı insanların çoğu, ateşleri yükselmeden önce ülke değiştirmiş olabilir (ABD örneğinde olduğu gibi), bu durumda bu kişilerin ebola taşıyıcısı olup olmadığını anlamak mümkün görünmüyor. 

Kaynak: Guardian Gazetesi'nden Radikal gazetesi çevirdi.

9 Ekim 2014 Perşembe

EBOLA Geliyorum diyor!

Ebola şu anda dünyayı tehdit eden en tehlikeli virüs ve hastalık. Çünkü hastalığın bilinen bir tedavisi yok. Hastalığın ölüm oranı yüksek, genellikle virüsle enfekte olanların % 50 ila %90 arasında ölüyor. Aşı geliştirme çalışmaları sürmekte, ancak henüz mevcut bir aşı bulunmamaktadır.

Bu blogda yer vermemizin sebebi ise artık tüm dünya için tehdit oluşturacak bir düzeye gittikçe yaklaşması ve Türkiye'de henüz bununla ilgili ciddi bir önlemin alınmadığı ya da kriz yönetimine dayalı bir çalışma yapılmadığı inancı. 

THY ile riskli ülkelerden ülkemize gelen şüpheli hastalara yapılan muameleler ve THY'nin bu riskli ülkelere ve/veya komşularına direkt uçuşlarını hala (ısrarla) sürdürmesi aslında kaygılarımızı artıracak boyutta.

Yetkilileri bu konuda önlem almaya, hazırlıklı olmaya kamuoyunda farkındalık yaratarak toplumsal duyarlılığı yükseltmeye çalışmalıyız. Yaklaşık 6 aydır Twitter (@seyahatozgurluk) hesabımızdan bu konudaki gelişmeleri ayrıntılı olarak ve düzenli bir biçimde paylaşıyoruz. Virüs hem doğrudan tüm gezginleri, seyahatseverleri, turistleri ve #seyahatözgürlüğü nü tehdit ediyor hem de artık bu boyutu çoktan aşarak tüm insanlık için ciddi bir tehdide dönüştü. 

2014 Batı Afrika Ebola Salgını, Gine, Sierra Leone , Liberya'yı kasıp kavuruyor ve büyük oranda Nijerya'yı çevre ülkeleri de etkileyecek. Ancak bu sefer Afrika dışında ABD ve İspanya'da da vakalar görüldü. Sierre Leone'den bir Norveçli doktor da ülkesine götürüldü ve orada tedavi görüyor.



Özellikle İspanya'da yaşananlar ibretlik! 

Ebola hastası İspanyol rahip Manuel Garcia Viejo'yu tedavi ettiği sırada Madridli hemşire Teresa Romero'ya virüs bulaştığının tespit edilmesinin ardından İspanya'da tam bir panik havası hakim. Sadece Madrid'de, hemşirenin kocası ve yakın zamanda Nijerya'ya gitmiş olan bir mühendis karantinaya alınırken 52 kişi de gözlem altında tutuluyor.  Ayrıntıları şu haberden okuyabilirsiniz: Tıklayın.

Yapmamız gereken basit: Bu salgın ülkemize gelmeden, kim nasıl bir önlem aldı, kimlerin ne rolü olacak, bizi bu salgından nasıl korumayı düşünüyorsunuz sorularını her mecrada başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm yetkililere sormak ve yanıt aramak...

Bu işe yarar mı? Yarar!

Belki çoğunuzun haberi yok, ama THY ilk Ebola şüphelisine yaptığı muameleden sonra gösterilen tepkilerle kendine çeki düzen verdi. Ama bunun hastane bölümü ne durumda, ne yapılıyor, nasıl yapılacak bilemiyoruz. Çünkü salgın olasılığı nasıl yayıldığı konusunda ciddi şüpheler var. Aşağıdaki resimler tepki öncesi ve sonrası THY'nin neler yaptığını size net bir biçimde gösteriyor.


Ebola konusunda Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü'nün 3 dilde hazırladığı broşüre ulaşmak için lütfen tıklayın.